Almanya’nın Tarihi Şehri Köln Hakkında Bilgiler

Almanya’nın dördüncü büyük şehri olan Köln, Kuzey Ren-Vestfalya Bölgesi’nde yer almaktadır. Köln; batı ve doğu Avrupa arasında ana karayollarının kesişim noktasında bulunmasından dolayı eşsiz bir konuma sahiptir. Orta Çağ’dan bu yana önemli bir sanat merkezi olan Köln, Avrupa’nın en büyük Gotik katedraline ev sahipliği yapmaktadır. Köln Katedrali, 1996 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır. Şehrin tarihi mekanları hakkında her şey büyüleyici özellikler taşımaktadır.

Köln şehrinde tarihi mekanlar ile ilgili bilgiler turistlerin çok fazla dikkatini çekmektedir. Köln, Bonn’un 34 km kuzeybatısında ve Düsseldorf’un ise 40 km güneydoğusunda yer almaktadır. Ren Nehri’nin verimli Kuzey Almanya’sında deniz seviyesinden 65 metre yükseklikte bulunan şehrin tarihi mekanları dışında doğal güzellikleri de büyüleyicidir. Her yönüyle muhteşem detaylar sunan bu şehri ziyaret etmek için her yıl binlerce turist Köln’e gelmektedir.

Köln şehri, 85 bölgeye ayrılmıştır. Bu bölgelerin çoğu nehrin batı kıyısında yer almaktadır. Ancak Köln’ün şehir merkezi olan Hohe Strasse ve Schildergasse; alışveriş olanakları ve tarihi mekanlarıyla ünlüdür. Motorlu taşıt trafiğine kapalı olan bu iki bölge, şehrin en gösterişli ve popüler yerleridir. Ayrıca Köln’ün büyük bir bölümü park alanları, ormanlar, göller, spor tesisleri ve açık alanlardan oluşmaktadır. Spor etkinlikleri ve konserler için de Köln’de çok sayıda kapalı alan bulunmaktadır.

Köln'ün Tarihi

Köln, MS 1. yüzyılda Roma Colonia Claudia Arar Agrippinensium ismi ile Ubii topraklarında kurulmuştur. Kuruluşundan günümüze kadar önemli bir kültür merkezi olan şehirde sanat tarihi açısından oldukça önemli eserler bulunmaktadır. 

MS 38 yılında kurulan şehir, İmparator Claudius’un karısı Julia Aprippina’nın doğduğu yer olarak bilinmektedir. Julia’nın isteği üzerine şehre MS 50 yılında Roma kolonisi unvanı verilmiştir.

MS 258’de Galya, Britanya ve İspanya’yı kapsayan parçalanmış bir imparatorluğun başkentliğini yapan Köln, ünlü komutan Postumus tarafından yönetilmiştir. 310 yılında İmparator Büyük Konstantin, Ren Nehri üzerine bir köprü ve şehir merkezine bir kale yaptırmıştır. 456’da Frankların hakimiyetine giren Köln, 10. yüzyıl itibariyle hızla gelişip büyümeye başlamıştır. Şehir, 1288’de gerçekleşen Worringen Savaşı’na kadar altın çağını yaşamıştır. Bu tarihten 14. yüzyılın sonlarına kadar zengin patrisyenlerin hüküm sürdüğü Köln, 1396’da yaşanan devrim ile belediye haline gelmiştir.

Köln şehri 1618-48 yılları arasında yapılan Otuz Yıl Savaşları’ndan sonra hızla gerilemeye başlamıştır. 1794 yılında Fransızlar Köln’ü işgal etmiş ve Yahudilerin şehirde yaşamalarına izin vermemiştir. Büyük Konstantin döneminden beri Köln’de yaşayan Yahudiler, şehri terk etmek zorunda kalmıştır. 1815’de Prusya’nın yönetimine giren şehir, en güçlü yıllarını bu dönemde yaşamıştır. II. Dünya Savaşı’nda yerle bir olan Köln, barışın ardından yeniden inşa edilmiştir.

Köln Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Köln denildiğinde akla gelen ilk şey, şehrin muhteşem görüntüsü ile hayranlık uyandıran katedralidir. 

1996 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilen Köln Katedrali, Gotik mimarinin en güzel örneklerindendir. Avrupa’nın en büyük Gotik katedrali olan bu yapı; resmi bir karşılığı olmasa da şehrin en önemli sembolüdür. 157 metre yüksekliğinde ikiz kulelere sahip bu katedral, şehirde bulunan tüm tarihi yapıları gölgede bırakmaktadır.

Köln’ün en belirgin özelliklerinden olan Ren Nehri, hayran kalınacak kadar güzeldir. Dünyaca ünlü nehir boyunca gezerken; Hohenzollern Köprüsü, Köln Katedrali ve tarihi şehir merkezi muhteşem görünmektedir. Dünyanın en iyi etkinliklerinin yapıldığı şehir, Almanya’nın karnaval başkenti olarak anılmaktadır. Dolayısıyla ülkede karnaval denildiğinde insanların aklına Köln gelmektedir. Almanya’nın en büyük müzikli havai fişek gösterisi olan Köln Işıkları, bu muhteşem etkinlikler arasında öne çıkmaktadır.

Köln’de ortaya çıkan ve Eau de Cologne olarak bilinen kolonya, şehrin gurur kaynağıdır. İtalyan parfümcü Johann Maria Farina tarafından Köln’de üretilmiş ve hızla tüm dünyaya yayılmıştır. Tüm bunların yanında Köln eğitime verdiği önemle de dikkat çekmektedir. Almanya’nın en büyük ve eski yüksekokulu olan Köln Üniversitesi, 1388 yılında kurulmuştur. Köln denildiğinde akla gelen ilk şeylerden biri olan bu üniversite, hem şehrin hem de ülkenin gurur kaynağıdır.

Köln'e Gideceklere Tavsiyeler

Büyüklüğü ve ihtişamı ile büyüleyici olan Köln Katedrali, şehirde mutlaka görülmesi gereken mekanların başında gelmektedir. II. Dünya Savaşı’nda zarar gören ve yeniden yapılan Orta Çağ binaları arasında 13. yüzyıldan kalma Overstolzen Evi’nin de ziyaret edilmesi önerilmektedir. Muhteşem verandası ile büyüleyici görünen Overstolzen Evi, Almanya’nın en eski ve iyi korunmuş aristokrat evidir.

Köln, müzeler ve galeriler açısından oldukça zengin bir şehirdir. Orta Çağ Köln dönemi eserlerinden çağdaş sanata uzanan kapsamlı bir koleksiyona sahip Wallraf-Richartz ve Ludwig Müze Kompleksi gezilmeden şehirden dönülmemelidir. Çin ve Japonya’nın sanat eserleri ile dolu Doğu Sanatı Müzesi ile Orta Çağ kilise sanatının en güzel örneği olan Schnütgen de mutlaka ziyaret edilmelidir.

Köln’e gidecek ziyaretçilerin dünyaca ünlü Ren Nehri üzerine keyifli bir yolculuğa çıkmaları tavsiye edilmektedir. Güzel nehrin ışıklar içindeki kıyısında gezinmek ve şehrin muhteşem manzarasını izlemek turistlere unutulmaz anlar yaşatmaktadır. Ayrıca Ren Nehri kıyısında yapılan muhteşem festivallere katılmak da unutulmaz bir deneyim sağlamaktadır.

Köln'e Giderken Alınması Gerekenler

Köln’e gidecek turistlerin bavullarına koyması gereken bazı önemli eşyalar bulunmaktadır. Şehrin hava durumunda hızlı değişimler görülmektedir. Bu nedenle Köln’e hangi dönemde gidilirse gidilsin ince bir ceket, şemsiye ve güneş gözlüğü mutlaka çantada olmalıdır.

Turistlerin Köln’ü gezerken rahat taşınabilir bir sırt çantasına sahip olmaları gerekmektedir. Ziyaretçiler her an yanında bulundurmaları gereken eşyaları bu çantanın içine koyup konforlu bir şehir turunun tadını çıkartmalıdır. Ayrıca hırsızlıktan endişe eden ziyaretçilerin güvenli bir para kemeri almaları da önerilmektedir.

Köln Hakkında İlginç Bilgiler

1200’lü yıllarda Köln’de 6 km uzunluğunda bir savunma duvarının varlığından söz edilmektedir. Bu duvar bahsi geçen yıllarda yaklaşık 35-40 bin kişiye koruma sağlamıştır. Yarım daire şeklinde olan bu duvarın diğer kısmını ise Ren Nehri çevrelemektedir. 1880 yılında bu gösterişli duvar yıkılmış ve yerini Ringstrassen isimli çevre yolu almıştır. Bu eşsiz duvarların kalıntıları günümüz Köln’ünde görülmektedir. Görkemli tarihi ile büyüleyici bu duvarın 12 kapısından sadece 3 tanesi günümüze kadar korunabilmiştir. Eigelstein, Hahnen ve Severins isimli bu kapılar; Ren Nehri’nin hemen yanında bulunmaktadır.

Köln Katedrali, 1248 yılında büyük bir yangınla zarar görmüştür. Fransa katedrallerine benzer bir şekilde yeniden inşa edilmesine karar verilmiş ve 1320 yılında yapımı kısmen tamamlanmıştır. Bu haliyle yüzlerce yıl ayakta kalan yapı, 1944‘de gerçekleşen hava saldırılarında ağır hasar görmüştür. 1948’de restore edilen Köln Katedrali, 1956 yılında tekrar kullanıma açılmıştır. Dünyaca ünlü bu katedralin inşası tam 632 yıl sürmüştür. Ayrıca bu muhteşem yapı, dünyanın en yüksek üçüncü katedralidir.

Köln hakkında bilinmeyenler şehri ziyaret edenleri şaşırtmayı başarmaktadır. Şehir nüfusunun yaklaşık beşte dördü Alman uyrukludur. Geri kalanının çoğu ise 1970’li yıllarda başta Türkiye, İtalya ve Balkan ülkelerinden şehre taşınan Güney Avrupalı göçmen işçilerdir. Şehirde yoğun olarak Katolik nüfusa sahip olsa da Protestan, Müslüman ve Yahudi toplulukları da bulunmaktadır. Köln’de yaşayan insanların kendi aralarında konuştukları yerel bir dilleri de bulunmaktadır. Kölsch ismi verdikleri bu dilin kökeni Almancaya dayanmaktadır.