Göz Dolduran Bahçeleriyle Kassel Hakkında Bilgiler

Kassel, köklü tarihi, mimarisi, cenneti anımsatan park ve bahçeleri, müzeleri ile ziyaretçilerin dikkatlerini üzerine çekmektedir. Şehir, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından tam anlamıyla bir “yeniden doğuş” yaşamıştır. Savaş sırasında ülke için son derece önemli bir merkez olan Kassel, günümüzde ise turizmin merkezi haline gelmiştir. Kassel’in adını dünyaya duyuran en önemli mekân açıkça Bergpark Wilhelmshöhe’dir. Park ile ilgi bilgilerin içerisinde en dikkat çekeni kapladığı alanın büyüklüğüdür. Parkı gezen ziyaretçiler, klasik doğa manzaralarından çok daha fazlasını bulacaktır. İçeride mimari, sanat ve kültür adına çeşitli eserler ve yapılar sergilenmektedir.

Kassel’de gelişen sanat Grimm kardeşler ve Documenta ile ortaya çıkmaktadır. Öncelikle Grimm kardeşlerin hayatlarının büyük bir kısmını geçirdikleri şehir, çeşitli masallara sahne olmuş, ilham vermiştir. Ünlü yazarların hayatı hakkında her şey şehirde bulunan müzede sergilenmektedir. Documenta ise Kassel’in en büyük ve önemli sanat sergisine ev sahipliği yapmaktadır. “100 Günün Müzesi” olarak bilinen sanat sergisi dünyanın her yerinden ziyaretçiyi şehre çekmeyi başarabilmektedir.

Kassel’in doğası, kültürü ve atmosferini deneyimlemek isteyen ziyaretçiler seyahat için hangi dönemi tercih etmiş olurlarsa olsunlar yağış ihtimalini göz önünde bulundurmaktadırlar. Kış ayını tercih edecekler ise Kassel’in soğuğuna karşı tedbir almayı ihmal etmemelidirler.

Kassel'in Tarihi

Kassel’in kuruluşu oldukça geçmiş tarihlere dayanmaktadır. Şehir, 913 yılında “Chassala” ismiyle kurulmuştur. İsmi, tahmin edildiği gibi “kale” sözcüğünden türemiştir. Kassel, 1567’den 1866’ya kadar Hesse - Kassel’in başkenti olmuştur.

1866 yılından sonra 1944’e kadar varlığını uzun süre devam ettirememiş Vestfalya krallığının, Prusya eyaleti, Hesse - Nassau’nun başkenti olarak görev almıştır.

Kassel’in İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya için rolü yadsınamayacak kadar önemlidir. Şehir, savaş sırasında Alman uçak ve tanklarının üretim merkezi olmuştur. Kassel, İkinci Dünya Savaşı’ndan son derece zarar da görmüştür. En şiddetli saldırı 1943 yılında gerçekleşen 20 dakikalık bombalamalardır ve tam 10.000 kişinin ölümüne sebep olmuştur. 1945 yılında sokak savaşları ile de büyük can kayıpları yaşanmış, tüm konut binalarının %70’i, sanayi sitelerinin %60’ı yıkılmıştır. Şehir planlamacıları, harabe olmuş Kassel’i yeniden eski haline döndürmek için değil de modern, erişilebilir ve araba dostu bir şehir inşa etmeyi planlamışlardır. Sonuç olarak eskiden ahşap çerçeveli evlerin yerini 6 şeritli yollar almıştır.

Kassel’in sanat tarihi açısından en önemli yapısı kuşkusuz Ottoneum tiyatro binasıdır. Binanın inşaatına 1604 yılında başlanmış ve üç sene sürmüştür. Ancak şehirde yaşanan yıkımdan tiyatro binası da nasibini almış ve böylece 1697 yılında yeniden inşa edilmiştir. Ottoneum’un önemi Almanya’daki ilk tiyatro binası olmasından kaynaklanmaktadır. Şu anda ise bina doğa tarihi müzesine sahne olmaktadır.

Kassel Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Kassel, Almanya’nın en gözde parkına ev sahipliği yapmaktadır. Bergpark Wilhelmshöhe, kelimenin tam anlamıyla “Wilhelm’in yükseklerinde” bulunan bir parktır. Dünyanın dağ yamaçlarında bulunan en büyük ikinci parkı olarak bilinen Bergpark Wilhelmshöhe, Avrupa’nın en büyüğüdür. 2,4 km2 büyüklüğündeki parkın inşaatı tam 150 yıl sürmüştür. Park, 2013 yılında UNESCO Dünya Mirası Alanı kabul edilmiştir. Tüm bu özellikleriyle park hem kendinin hem de şehrin adını dünyaya duyurmayı başarabilmiştir.

Kassel’in en belirgin özelliklerinden biri olan Herkül anıtı da yine Bergpark Wilhelmshöhe’de bulunmaktadır. Deniz seviyesinden 526,2 metre yükseklikte bulunan Herkül anıtı, en yüksek noktadan parkı korumaktadır.

Kassel denince akla gelen bir diğer heykel ise Grimm Kardeşler heykelidir. Dünyanın her yerinden insanın çocukluğunda bir kez de olsa duyduğu masalların yazarları Grimm kardeşler, hayatlarının büyük bir bölümünü Kassel’de geçirmişlerdir. Şehir, ünlü yazarları son derece benimsemiştir. Bu sebeple, Kassel’de Grimm kardeşlere ait yalnızca bir heykel değil yazarların hayatlarının sergilendiği bir de müze bulunmaktadır.

Kassel’in sanat yönü de oldukça gelişmiştir. “100 Günün Müzesi” olarak tanımlanan sanat sergisi dünyaca büyük bir ün kazanmıştır. Ünlü sanat sergisi için Documenta, iki senede bir kapılarını ziyaretçilerine açmaktadır. Her sergide, birbirinden değerli sanatçılar ağırlanmakta, eserleri ziyaretçilerle buluşturulmaktadır.

Kassel'e Gideceklere Tavsiyeler

Kassel ziyaretçilerinin şehre adım atar atmaz görmek isteyecekleri ilk mekan Bergpark Wilhelmshöhe’dir. Cenneti andıran parkta huzurlu bir yürüyüş inanılmaz keyifli bir etkinlik olacaktır. Ancak parkın içerisindeki yürüyüş rotasına eklenmesi gereken birkaç lokasyon bulunmaktadır. Bunlardan ilki parkın en yüksek noktasında bulunan Herkül anıtıdır. Anıta çıkmak zorlu bir tırmanış gerektirse de sonunda mükafatını ziyaretçilere sunmaktadır. Ayrıca parkın doğu tarafında bulunan saray Neoklasik tarzda inşa edilmiştir ve büyüleyici bir mimariye sahiptir. Sarayın peri masallarını andıran görüntüsü, parka gidildiğinde görülmeden dönülmemelidir.

Dışı kadar içi de göz alan saray, eski eserler koleksiyonu ve eski ustaların resim galerisine ev sahipliği yapmaktadır. Bu sebeple saraya giden ziyaretçiler içeriye göz atmayı unutmamalıdırlar.

I. Charles’ın Karlsaue’de yer alan sarayı, rengi itibariyle “Orangerie” olarak adlandırılmıştır. Korkuluğun üzerindeki ve sarayın çatısındaki 18. yüzyılın ortalarından kalma antik mitolojiden figürlerin klasik tarzdaki heykelleri son derece dikkat çeken detaylardır. Ancak merkez binanın içerisi daha ilgi çekicidir. Bunun sebebi içeride; 16. yüzyılın sonlarından 1900’e kadar uzanan saatler, mikroskoplar, astronomik ve seyir aletlerinden oluşan bir hazinenin bulunmasıdır. Hessen’deki en büyük planeteryum da burada bulunmaktadır ve son derece görülmeye değerdir.

Kassel'e Giderken Alınması Gerekenler

Kassel ziyaretçileri, şehirde yılın her döneminde yağmur görülebileceği ihtimalini unutmamalıdırlar. Bu sebeple ziyaretçiler en kuru dönemde dahi yanlarına ceket ya da ince bir yağmurluk almalıdırlar. Ziyaretçilerin seyahat çantalarını yağıştan korumaları oldukça önemlidir. Yılın her döneminde Kassel’e getirilecek çantaların su geçirmez özellikte olması ya da su geçirmez bir bagaj örtüsü kullanılması ziyaretçilerin eşyalarını sudan korumalarını sağlayacaktır.

Kassel’de görülmesi gereken mekanlar genelde uzun bir yürüyüş hatta tırmanış gerektirmektedir. Bu sebeple ziyaretçilerin gezinti için özellikle ince bir sırt çantası seçmeleri son derece kurtarıcı olacaktır.

Ayrıca rahat kapalı ve mümkünse su geçirmeyen ayakkabılar tam olarak Kassel ziyareti için üretilmiş denebilmektedir. Ziyaretçilerin yanlarında bulundurdukları taşınabilir şemsiyeler, ani yağışların gezintiyi engellemesini önlemek için birebirdir.

Kassel ziyaretlerini kış ayında gerçekleştirecekler ise kendilerini bekleyen soğuğa karşı önlem almayı unutmamalıdırlar. Ziyaretçiler yanlarına kalın ve sıcak tutan kıyafetler, mont, bot almayı ihmal etmemelidirler.

Kassel Hakkında İlginç Bilgiler

Kassel hakkında bilinmeyenler genel olarak Grimm kardeşler ile alakalıdır. “Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler”, “Hansel ve Gratel” gibi yediden yetmişe dünyanın her yerinden insanın ezberlediği masalların yazarları olan Grimm Kardeşler, liseyi Kassel’de okumuş ve sonrasında hayatlarını burada idame ettirmişlerdir. Dünyaca ünlü masalların birçoğu Kassel’de yazılmış ve şehir yazarlara ilham kaynağı olmuştur.