Almanya’nın Romantik Şehri Heidelberg Hakkında Bilgiler

Heidelberg, bolca yıkım içeren tarihi, romantik atmosferi ve manzaraları ile dünyaca ün kazanmış bir şehirdir. Şehir; birçok yazar, düşünür ve bilim insanına ilham kaynağı olmasıyla da bilinmektedir. Bilimi geliştirdiğine inanılan göz alıcı manzaraların yanı sıra ülkenin ilk üniversitesi de kapılarını Heidelberg’de açmıştır. Heidelberg Üniversitesi hakkında birçok ilginç bilgi bulunmaktadır.

Heidelberg’in sırları ile ilgili bilgiler üniversiteyle sınırlı değildir. Şehrin en dikkat çeken mekanlarından birisi olan Eski Köprü'nün güney ucunda bulunan bronz Maymun Heykeli de son derece gizemli bir yapıttır ve bu özelliğiyle son derece ilgi görmektedir. 

Şehir hakkında her şey bu kadarla da kalmamıştır. Heidelberg, birçok yönden dünyanın enlerine ev sahipliği yapmaktadır. Bunlardan bazıları; dünyanın en büyük şarap fıçısının ve en eski insan kalıntısının şehirde bulunmasıdır. 

Heidelberg denildiğinde akla gelenlerin başında harabe kaleler gelmektedir. Şehrin yıkıcı tarihi birçok kalenin harabe olmasına ve diğerlerinin 18. yüzyılın sonlarına ait tarzla inşa edilmesine yol açmıştır. Heidelberg Kalesi ise şehrin yüksek noktalarında bir kısmı yıkılmış, içerisinde ve dışarısında görülmesi gereken birçok ayrıntıya sahne olmaktadır. 

Heidelberg ziyaretçilerinin yanında mutlaka bulunması gereken bazı ekipmanlar ve eşyalar bulunmaktadır. Ziyaretçiler, yanlarına ne alacağını hava durumu ve şehrin meşhur uzun yürüyüşlerini göz önünde bulundurarak hazırlamaktadırlar.

Heidelberg Tarihi

Neckar Nehri üzerinde yer alan Heidelberg’in kuruluşu 1196 yılında gerçekleşmiştir. O tarihlerde Ren Pfalz’ın başkenti olarak bilinen Heidelberg, 1720’lere kadar Palatin seçmenlerinin ikametgâh noktası olmuştur. Şehir 1802’de Baden’e geçmiş ve 20. yüzyılda önemli bir yükseliş yaşamıştır.

Heidelberg’in sanat tarihi yalnızca 18. yüzyılın sonlarına dair izler taşımaktadır. Bu durumun sebebi 1622 senesinde başlayan Otuz Yıl Savaşları sırasında şehrin harap olması ve 1689 - 1693 yılları arasında Fransızlar tarafından tamamen yok edilmesidir. Heidelberg’de ki önemli binaların geneli Gotik ortaçağ tarzı yerine Barok mimarisiyle inşa edilmiştir. 

Heidelberg, Almanya’da kurulan ilk üniversiteye de ev sahipliği yapmaktadır.

Heidelberg üniversitesi köklü tarihi, akademik başarı ve mimarisiyle şehrin en önemli noktalarından birisidir. Heidelberg Üniversitesi, I. Rupert tarafından 1386 yılında kurulmuştur. Nehrin 100 metre yukarısındaki muhteşem kırmızı kumtaşı yapı, 1689 ile 1693 yıllarında Fransızlar tarafından harap olmasına ve 1764’te yıldırım çarpmasına rağmen şehre hakimdir.

1945 yılında Amerika tarafından herhangi bir yıkım yaşatmadan alınan Heidelberg, ABD Ordusunun ve NATO’nun karargâhı olmuştur. 1951 yılının sonunda Neuenheimer Feld Üniversitesi inşası ve 1984 yılında teknoloji parkının kuruluşu ile şehir, bilim kenti olma yolunda büyük adımlar atmıştır. 

Heidelberg Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Romantik bir şehir olarak bilinen Heidelberg’in en belirgin özelliklerinin başında birçok kale kalıntısına ev sahipliği yapması gelmektedir. Özellikle kilometrelerce uzaktan bile ziyaretçileri selamlayabilen heybetli Heidelberg Kalesi, tahtındaki bir kral gibi şehre hükmetmektedir. Aynı zamanda bir kale görünümündeki Heidelberg Üniversitesi de şehrin en önemli yapılarından bir tanesidir. Öncelikle üniversite, Almanya’da ilk olmasının yanı sıra Avrupa’nın da ilklerinden olmuştur. Bu yönüyle son derece dikkat çeken üniversite büyüleyici bir mimariye ve hakkında bilinmeyen çokça bilgiye sahiptir. Ayrıca Heidelberg Üniversitesi, şehir ve ülke için önemli bir bilim merkezi olarak görev almaktadır.

Heidelberg dünyanın en büyük şarap fıçısına ev sahipliği yapmasıyla bilinmektedir. Heidelberg Kalesi’nin mahzenine saklanmış devasa fıçı, 219.000 litre kapasiteye sahiptir. Ancak günümüzde sızıntı yaptığı için doldurulmamaktadır.

Heidelberg ile özdeşleşmiş bir diğer eser, Gernot Rumpf’un 1979 yılında tamamladığı ve Eski Köprü'nün güney ucunu koruyan bronz Maymun Heykeli'dir. Maymun Heykeli'nin bu kadar bilinmesinin sebebi birçok inanışın içinde bulunmasında kaynaklanmaktadır. İnsanlar devasa ümitlerle Maymun Heykeli'ni ziyaret etmekte ve dileklerinin gerçekleşmesini beklemektedir. 

Heidelberg'e Gideceklere Tavsiyeler

Heidelberg, birçok yıkıma şahitlik ettiğinden harabe kaleler cennetidir. Kalelerin en öne çıkanı tabii ki görkemli ve göz alıcı görüntüsüyle Heidelberg Kalesi’dir. Heidelberg Kalesi, içerisinde ve dışarısında birçok manzarayı ziyaretçilerine sunmaktadır. Kalenin içerisinde bulunan dev şarap fıçısı ve eczacılık müzesi unutulmaması ve mutlaka görülmesi gereken mekanlardır. Kaleye gidiş için fünikülerin tercih edilmesi önerilmektedir. Füniküler kaleye gidene kadar şehri harika açılardan ziyaretçilere sunarak keyifli bir yolculuk sunmaktadır.

Heidelberg, tarihi ve görkemli kale görüntülerinin yanı sıra Eski Köprüsü'nün yarattığı manzara ile de bilinmektedir. Eski Köprü olarak bilinen ince kemerli Heidelberg Köprüsü Neckar Nehri kıyılarını birbirine bağlamaktadır. Heidelberg ziyaretçilerini kendisine çeken köprü, şehre gidildiğinde mutlaka görülmesi gereken görüntüler sunmaktadır. 

Heidelberg, romantik olduğu kadar bilim için bir merkezdir. Şehirde yetişen birçok bilim insanı, filozof ve düşünürün Heidelberg manzaralarından ilham aldığını düşünmek mümkündür. Neckar Nehri’nden yukarıya çıkan ve adına Felsefe Yürüyüşü denen bir yol bulunmaktadır. İsmin Heidelberg Üniversitesi profesörleri ve filozoflarının bir zamanlar burada fikirlerini tartışarak yürüdükleri gerçeğinden geldiği söylenmektedir. Filozoflar Bahçesinin ise yürüyüş sonunda ziyaretçilerine gerçekten ilham kaynağı olduğuna ikna olacağı muhteşem bir manzara sunmaktadır. 

Heidelberg'e Giderken Alınması Gerekenler

Heidelberg, romantik atmosferi ve bilim merkezi olmasıyla bilinmektedir. Şehre özel bu iki durumun tek bir ortak paydası vardır; manzaralar. Heidelberg’in görkemli kale görüntüleri ve doğası romantik bir atmosfer sunmakta ve yıllar boyunca ünlü düşünürlere ilham kaynağı olmaktadır. Bu ünün peşinden gelen ziyaretçiler; nefis manzaraları yalnızca hafızalarında bırakmamalı, yanlarına aldıkları bir kamera ile ölümsüzleştirmelidirler.

Heidelberg, Filozof Yürüyüşü başta olmak üzere ziyaretçilerine çok keyifli ancak zorlayıcı yürüyüşler sunmaktadır. Bahsedilen yürüyüşler zorlayıcı olsa da sonunda mutlaka mükafatını ziyaretçilere vermektedir. Yine de ziyaretçilerin yanlarında bulundurdukları rahat ayakkabılar, yürüyüşlerini daha keyifli hale getirecektir.

Uzun yürüyüşler çokça su tüketmeyi gerektirebilmektedir. Bu yüzden ziyaretçilerin yanında bir su şişesi bulundurması son derece önemlidir.

Heidelberg, havanın en güzel ve kuru zamanlarında dahi bazı sürprizler yaşatabilmektedir. Ziyaretçiler ani bir yağış durumunda gezintilerini yarıda bırakmamak için yanlarında su geçirmeyen yağmurluk ya da ceket gibi alternatifleri mutlaka bulundurmalıdırlar.

Heidelberg Hakkında İlginç Bilgiler

Heidelberg, sırlarla dolu bir şehirdir. Bu sebeple de hakkında bilinmeyenler oldukça fazladır. 

Heidelberg’in en gizemli mekânı açık ara, 1979’da 15. yüzyıldan kalma kayıtlardan esinlenerek tamamlanan bronz Maymun Heykeli'dir. 

Ziyaretçiler Eski Köprü'nün güney ucundaki heykeli ziyaret ettiğinde herkesin maymuna dokunduğunu gözlemleyecektir. Bir inanışa göre maymunun elinde tuttuğu aynaya dokunmak refah getirmektedir. Heidelberg’e tekrar uğramak isteyen ziyaretçiler ise sağ elin sivri parmaklarına dokunmaktadır. Maymunun yanındaki farelere dokunanlar ise çok çocuk sahibi olmak ümidindedirler. 

Almanya’nın en eski üniversitesi olan Heidelberg Üniversitesi de hakkında bilinmeyen birçok bilgiyi barındırmaktadır. 1778 ve 1914 yılları arasında üniversitede katı bir ceza sistemi bulunmaktaydı. Öyle ki gece rahatsızlık veren öğrenciler ve akademik eskrim düelloları düzenleyenler okulda hapis kalma cezasına çarptırılmaktaydı. Cezalı öğrenciler, derslerine düzenli olarak girmekte ancak hemen sonrasında hücrelerine geri dönmekteydi. Yine de okul hakkında bilinmeyen tüm gerçekler bu kadar karanlık değildir. Örneğin bisiklet, bir Heidelberg Üniversitesi mezunu tarafından icat edilmiştir ve ilk versiyonlarından biri şehirde bulunan Kurpfälzisches Müzesi’nde sergilenmektedir. 

Heidelberg, aynı zamanda dünyanın en önemli keşiflerinden birine sahne olmuştur. 1907’de bir işçi tarafından şehrin güneyindeki bir kum havuzunda bulunan insan çene kemiği, diğerlerinden çok büyük bir farka sahiptir. Bulunan kemik, yapılan araştırmalar sonucu 600.000 yıldan daha eskidir. Böylece çene kemiği, Avrupa’da bulunan insan yaşamının en eski kanıtı unvanını almaya hak kazanmıştır.