Ortaçağ Atmosferiyle Büyüleyen Dinkelsbühl Hakkında Bİlgiler

Dinkelsbühl Hakkında

Dinkelsbühl Hakkında

7 dk'lık okuma
95 kişi okudu

Almanya’da yer alan Dinkelsbühl şehri; surları, kuleleri ve tarihi kapıları ile ön plana çıkmaktadır. Ziyaretçilerine Orta Çağ hissi veren atmosferi; yaklaşık 12 bin nüfuslu bu küçük şehri benzersiz bir yer haline getirmektedir. Dinkelsbühl’ün merkezinde birçok tarihi ev bulunmakta ve yeni yerleşimcilerin evlerini sadece belli başlı renk tonlarına boyamalarına izin verilmektedir. Bu sayede şehri ziyaret eden gezginler kartpostallardan fırlamış gibi duran bir görüntüyle karşılaşmaktadır.

Dinkelsbühl ile ilgili bilgiler, şehrin etkileyici bir geçmişe sahip olduğunu göstermektedir. Şehirde yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgi gösterdiği birçok tarihi yapı bulunmaktadır. 15. yüzyılda inşa edilen St. George Kilisesi, Rothenburger Tor isimli şehir kapısı ve bölgenin geçmişine ışık tutan Haus der Geschichte isimli müze; kentteki popüler mekanlardır. Ayrıca Weinmarkt olarak bilinen şehir meydanı, üçgen çatılı evleri ile her yıl binlerce turisti kendisine çekmektedir.

Birçok Avrupa şehrine kıyasla Dinkelsbühl oldukça küçük bir alanda yer almaktadır. Bu nedenle şehrin büyük bir kısmı tarihi surların içinde yer almaktadır. Bu surlara kentin farklı noktalarında yer alan 27 kule ve tarihi şehir kapısı eşlik etmektedir. Dinkelsbühl hakkında her şey bunlarla sınırlı değildir. Şehrin çevresinde yemyeşil bir doğa uzanmaktadır. Özellikle ilkbahar mevsiminde ortaya çıkan rengarenk görüntüler, Romantik Yol güzergahındaki bu şehri unutulmaz bir yer haline getirmektedir.

Dinkelsbühl'ün Tarihi

Tarihi kaynaklarda yer alan bilgilere göre Dinkelsbühl’ün kuruluşu 8. yüzyıla kadar uzanmaktadır. 1273 yılında Kutsal Roma İmparatorluğu’nun yönetimine giren şehir, özerk imparatorluk şehirleri arasında yer almıştır. 14. ve 15. yüzyıllarda büyük gelişim gösteren Dinkelsbühl, birçok medeniyetin hedefi haline gelmiştir. Otuz Yıl Savaşları’nda 8 kez kuşatılsa da gelişmiş surları ve kaleleri ile ayakta kalmayı başarmıştır. 1632 yılında ise şehir İsveçli II. Gustaf Adolf tarafından ele geçirilmiştir.

Dokumacılık sanatı ve kumaş imalatı ile zenginleşen Dinkelsbühl, iki önemli ticaret yolunun buluşma noktası haline gelmiştir. Bu sayede şehre birçok tüccar gelmiş ve bölgenin ekonomisi canlanmıştır.

Hem ekonomik hem de dini sebeplerle Protestan ve Katoliklerin hedefine giren şehir, yıkıcı din çatışmalarına sahne olmuştur. Bu çatışmaların son bulmasını amaçlayan Dinkelsbühl yönetimi, 17. yüzyılda her iki mezhebe de eşitlik konusunda katı kurallar koymuştur.

Dinkelsbühl’ün sanat tarihi yüzyıllar boyu şehrin ekonomisi ile şekillenmiştir. Bölgedeki ticaretin yükselişe geçtiği yıllarda şehre birçok sanatçı ve mimar gelmiştir. Bu nedenle Dinkelsbühl’de özellikle 14. ve 15. yüzyıllarda günümüze kadar ulaşan birçok yapı inşa edilmiştir. Farklı mimari akımların izlerini taşıyan bu yapılar arasında yüksek çatılı tarihi evler öne çıkmaktadır. Şehrin savaşlar ve dini çatışmalar nedeniyle bozulan ekonomisi, inşa çalışmalarının yavaşlamasına neden olmuş ve bu sayede tarihi yapılar korunmuştur.

Dinkelsbühl Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Dinkelsbühl’ün en belirgin özellikleri arasında benzersiz mimarisi ilk sırada gelmektedir. Dolayısıyla şehre gelen turistlerin ilk dikkatini çeken şey, pastel renkli Dinkelsbühl evleridir. Şehirdeki Weinmarkt isimli meydanda bu eşsiz mimarinin en güzel örneklerini görmek mümkündür.

Dinkelsbühl, sahip olduğu Orta Çağ atmosferi ile Avrupa’nın en etkileyici şehirleri arasında yer almaktadır.

Kentin etrafını saran tarihi surlar, günümüze kadar büyük bir özenle korunmuştur. Ayrıca yüzlerce yıllık şehir kapıları ve 27 farklı kule Dinkelsbühl’de ziyaretçileri karşılamaktadır. Birçok Avrupa şehrinin aksine küçük bir merkeze sahip olması, ziyaretçilerin her köşe başında tarihi bir yapıyla karşılaşmasını sağlamaktadır.

Kinderzeche isimli çocuk festivali, Dinkensbühl’ü benzerlerinden kolayca ayırmaktadır. Festivalin geçmişi ise Otuz Yıl Savaşları’nda şehrin büyük bir yıkımdan kurtulmasına dayanmaktadır. Çocukların renkli kostümler giydiği ve tarihi olayların canlandırıldığı bu festival, Dinkensbühl kültürünü yakından tanımak isteyenler için iyi bir fırsat olmaktadır. Şehir tüm bu özellikleri ile Avrupa kentleri arasında adından söz ettirmeyi başarmakta ve her yıl binlerce turist ağırlamaktadır.

Dinkelsbühl'e Gideceklere Tavsiyeler

Ziyaretçilerini eşsiz bir Orta Çağ atmosferi ile karşılayan Dinkelsbühl’de mutlaka görülmesi gereken bazı mekanlar bulunmaktadır. Bunlar arasında St. George Kilisesi, Weinmarkt Meydanı ve Haus der Geschichte isimli müze ilk sırada gelmektedir. Ayrıca Rothenburger Tor, Nördlinger Tor ve Segringer Tor olarak bilinen tarihi şehir kapıları mutlaka ziyaret edilmelidir. Gezilerini ölümsüzleştirmek isteyen ziyaretçiler ise şehrin pastel renkli evlerinin önünde fotoğraf çektirmelidir. Dinkelsbühl’ün tüm detaylarına hâkim olmak isteyenlerin ise şehirdeki Wochenmarkt, Deutschordensschloss ve Spitalanlage isimli mekanları görmeleri gerekmektedir.

Dinkelsbühl, etkileyici tarihi yapılarının yanı sıra muhteşem bir doğaya sahiptir. Şehir surlarının hemen dışında bir doğa gezisine çıkmak, şehirden ayrılmadan önce yapılabilecek en iyi aktiviteler arasındadır.

Özellikle Stadtpark olarak isimlendirilen doğa bahçesi; ağaçlar, çiçek tarlaları ve göletler arasında saklı bir cenneti andırmaktadır. Parkın sınırlarından geçen bozulmamış şehir surları ise çevredeki etkileyici doğal güzelliklere uyum sağlamaktadır.

8. yüzyıla uzanan geçmişi ile Dinkelsbühl, ziyaretçilerine etkileyici kültürel detaylar sunmaktadır. Şehirde renkli görüntülerin ortaya çıktığı Kinderzeche isimli çocuk festivali, Dinkelsbühl kültürünü yakından tanımak için iyi bir fırsattır. Ziyaretçilerin gezilerini planlarken Temmuz ayında gerçekleşen bu festivali de dikkate almaları önerilmektedir.

Dinkelsbühl'e Giderken Alınması Gerekenler

Dinkelsbühl’e her yıl hem Avrupa’dan hem de dünyanın farklı şehirlerinden binlerce kişi gelmektedir. Şehri ziyaret etmeyi planlayan gezginlerin, iyi bir deneyim için Dinkelsbühl’e giderken yanlarına almaları gereken bazı eşyalar bulunmaktadır. Şehir yıl boyu yağış aldığı için yağmurluk ve su geçirmez bir bot bu eşyalar arasında ilk sırada gelmektedir. Şehri kış aylarında ziyaret eden turistlerin ise zorlu hava koşullarına karşı koruyucu kıyafetler bulundurmaları gerekmektedir.

Dinkelsbühl oldukça küçük bir Alman şehridir. Dolayısıyla turistik mekanların birbirine çok yakın olduğu Dinkelsbühl’ü ziyaret eden turistler, gezilerinin büyük bölümünde yürümeyi tercih etmektedir.

Bu nedenle yürüyüş ayakkabıları Dinkelsbühl’e giderken alınması gerekenler arasında ilk sıralarda gelmektedir. Yeniden kullanılabilir bir su şişesi ise şehrin doğal güzelliklerini gezerken oldukça faydalı olmaktadır. Ayrıca dini mekanları ziyaret etmek isteyen kişilerin yanlarında bir şal bulundurmaları gerekmektedir.

Dinkelsbühl Hakkında İlginç Bilgiler

Dinkelsbühl hakkında bilinmeyenler, şehri ziyaret etmeyi planlayan gezginlerin en çok araştırdıkları konular arasındadır. Günümüzde oldukça huzurlu bir yer olan Dinkelsbühl, geçmişte büyük yıkımlara sahne olmuştur. Özellikle 16. yüzyılda Protestan ve Katolikler arasında yaşanan güç mücadelesi, şehrin yükselişini kaybetmesine sebep olmuştur. Bu olaylara son vermek amacıyla Dinkelsbühl’de her mezhebe eşit yaklaşım amaçlayan katı kurallar konulmuştur. Dini faaliyetleri düzenleyen bu kurallar, alanında öncü yaklaşımlar olarak kabul edilmektedir.

Dinkelsbühl’e giden gezginler, şehirdeki etkileyici atmosferi kısa sürede fark etmektedir. Çevreyi saran pastel renkli evler, kartpostallardan fırlamış gibi duran manzaraların ortaya çıkmasını sağlamaktadır.

Bunun en büyük sebebi ise şehir yönetiminin yürürlüğe koyduğu kurallardır. Dinkelsbühl’e renk katan tarihi evlerde yapılacak en küçük çalışmalar için dahi onlarca izin alınması gerekmektedir. Ayrıca şehirdeki yeni binaların sadece belli başlı renklere boyanmasına izin verilmektedir.

Dinkelsbühl halkı yüzlerce yıldır garip bir geleneği sürdürmektedir. Şehirde her yıl 30 Yıl Savaşları sırasında Dinkelsbühl’ün İsveçlilere teslim olması kutlanmaktadır. Bunun en büyük sebebi İsveçlilerin şehir halkına oldukça merhametli davranmaları ve bu sayede büyük bir yıkımın önüne geçilmesidir. Olayda şehirdeki çocukların büyük etkisi olmuş ve Kinderzeche isimli çocuk festivali ortaya çıkmıştır.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Almanya Vizesi

Almanya’ya gitmek isteyen bordo pasaport hamillerinin, yetkili konsolosluklara vize başvurusunda bulunmaları gerekmektedir. Bunun yanı sıra yeşil, gri ve diplomatik pasaport hamilleri 180 gün içerisinde 90 günü aşmamak kaydıyla vizeden muaf tutulmuştur. Vize müracaatları, kişilerin ikamet ettikleri şehre göre değişmek kaydıyla İzmir, İstanbul ve Ankara’dan yapılabilmektedir.

Sıkça Sorulan Sorular

Piccadilly Circus nerededir?

Regent Caddesi ile Green Park'a doğru uzanan Piccadilly Caddesi’nin kavşağı olan Piccadilly Circus, İngiltere’nin başkenti Londra’ya bağlı Westminster semtinde yer almaktadır.

Piccadilly Circus’taki en dikkat çekici yapı nedir?

Piccadilly Circus'un ortasında yer alan Shaftesbury Anıt Çeşmesi ve çeşmenin üzerinde yer alan Eros heykeli bu kavşağın en ikonik yapıları olarak nitelendirilmektedir.

Piccadilly Circus ne ile tanınmaktadır?

Piccadilly Circus, günümüzde Londra'nın başlıca alışveriş caddelerinden biri olarak kabul edilmekte ve birçok ünlü mağazaya ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca bünyesinde bulunan pek çok pub, kulüp ve bar ile eğlencenin de merkezidir. Bunlara ek olarak dünyanın en popüler müzikallerinden bazılarının sahnelendiği çok sayıda tiyatro da Piccadilly Circus’a oldukça yakındır.

Piccadilly Circus ziyareti için en uygun zaman nedir?

Piccadilly Circus, günün her saati oldukça canlı ve eğlencelidir. Fakat özellikle binaları süsleyen ışıklı reklam tabelalarının net bir şekilde görüldüğü akşam saatlerinde kavşak, büyüleyici bir görünüme sahip olmaktadır.

Piccadilly Circus ismini nereden almıştır?

17. yüzyılın başlarında terzi Robert Baker, saygın kişilerin boyunlarına taktığı “piccadilis” isimli giysileri Piccadilly Hall'dan satın almıştır. Piccadilly Circus ismi ise buradan gelmektedir.

Piccadilly Circus’taki en ünlü yerler nerelerdir?

Piccadilly Circus, alışveriş denince ilk akla gelen yerlerdendir. Kavşakta yer alan en popüler alışveriş mağazaları ise Lilywhites ve Fortnum & Mason’dur. Dünyaca ünlü müzikallerinin sahnelendiği; Prince of Wales, Leicester Square, Her Majesty’s ve Prince Edward tiyatroları ise bölgedeki diğer ünlü cazibe merkezlerindendir.

Piccadilly Circus neden çok önemlidir?

Piccadilly Circus, merkezi konumu ile Londra’nın en ünlü eğlence ve alışveriş mekânlarına ev sahipliği yapmaktadır. 1819 yılında kurulan Piccadilly Circus, günümüzde yerli ve yabancı pek çok turistin gözdesidir.

Piccadilly Circus ne zaman yapılmıştır?

Piccadilly Circus, Kral IV. George tarafından 1819 yılında yaptırılmıştır. Günümüzde Londra’nın en popüler yerleri arasındadır.