2024 Gezilip Görülmesi Gereken Kültürel Yerleri

Los Angeles şehrine hâkim bir tepe olan Hollywood Hills’de yer alan Hollywood Bowl tarihi önemi olan bir açık hava tiyatrosudur. Her yıl çeşitli konserlere, kültürel etkinliklere ve gösterilere ev sahipliği yapmaktadır. Bu bakımdan şehrin en önemli turistik noktaları arasında yer almaktadır.

Pu’uhonua O Hōnaunau, ABD’nin Hawaii Eyaleti’nde bulunmaktadır. Milli Park olan bölge, Hawaii’nin en çok tercih edilen noktalarından birisidir. Pu’uhonua O Hōnaunau’da tarihe bir yolculuk yapılmaktadır. Tarihte kutsal bir merkez olarak görülen bölge, günah ya da suç işleyenlerin affedileceği yerdir.

Polisiye konulara meraklı olanlar ve müze gezmeyi seven kişiler için Mob Müzesi oldukça doğru bir tercih olmaktadır. Las Vegas şehrinde yaşanan tüm karanlık olaylar müze içerisinde tüm detayları ile ziyaretçilere sunulmuştur.

Nefertari Tapınağı, M.Ö. 1270 yılından günümüze kadar gelen ünlü bir tapınaktır. Ebu Simbel tapınak alanında II. Ramses Tapınağı’nın yanında yer almaktadır. II. Ramses, Nefertari Tapınağı’nı karısına adamıştır. 1813 yılına kadar tapınaktan dünyanın haberi yoktur. 1813 ve 1814 yılları arasında tapınaklar keşfedilmiştir. Şu an hem Nefertari Tapınağı hem de II. Ramses Tapınağı UNESCO tarafından korunmaktadır.

Augustus Tapınağı, Hırvatistan’da yapılmış ve ilk Roma imparatoru Augustus’a adanmıştır. Tapınak, Helenistik tarzda inşa edilmiş ve zengin Roma dekorlarına sahiptir. Augustus Tapınağı, asıl işlevinin dışında kilise, tahıl ambarı ve lapidarium olarak da kullanılmıştır.

Fort Punta Christo, Avusturya-Macaristan monarşisinin Pula’da hüküm sürdüğü sırada; 1863 yılında inşa edilmiş bir sahil kalesidir. Brijuni Ulusal Parkı’nın muhteşem bir manzarasını sunan kale, ev sahipliği yaptığı dünyaca ünlü festivaller ile popülerliği yakalamıştır.

Hırvatistan’ın Sibenik şehrinin önemli yapıları arasında bulunan Sibenik Katedrali, bir Katolik kilisesidir. Yıl içinde pek çok turist tarafından ziyaret akınına uğrayan Sibenik Katedrali; kubbeli görünümü ve 71 heykel yüzü ile tasarlanmıştır. 2000 yılından itibaren UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan yapı, Gotik ve Rönesans mimarisi tarzında inşa edilmiştir.

Hırvatistan’ın Zadar şehrinde bulunan Aziz Donat Kilisesi 9. yüzyılda Roma Forumu kalıntıları üzerine inşa edilmiştir. Kilise ilk olarak Kutsal Üçlü’ye adanmıştır. Bu kiliseye açılan üç kapı ve üç apsis ile de sembolize edilmiştir. Fakat 15. yüzyıldan itibaren kilisenin inşaatında görev alan Piskopos Donatus’un adı verilmiştir. Kilise şahane bir akustiğe sahip olduğundan dolayı günümüzde konserler ve etkinlikler için kullanılmaktadır.

Hırvatistan’a bağlı Zadar şehrinde yer alan People’s Square, Ortaçağ Dönemi’nden günümüze kadar birçok önemli olaya tanıklık etmiştir. Tanıklık ettiği önemli olaylardan günümüze birçok tarihi yapı kalmıştır. Tarihi yapıların yanı sıra lezzetli yemeklere ve kahvelere sahip birçok kafe de meydanda yer almaktadır.

Zadar sınırında yer alan surlar sekiz kapıdan oluşmaktadır. The Land Gate, surun en eşsiz mimari tasarıma sahip ve günümüze kadar hasar almadan gelmiş tek kapısıdır. Rönesans mimarisinin en güzel örneklerinden biridir. Üzerinde yer alan motifler Dalmaçya geleneğini andırmaktadır. Eşsiz motifleri ile ilgi çekici kapı ziyaretçiler için hala trafiğe açıktır.

The Greeting to the Sun, Zadar İskelesi’nde bulunan Nicola Basic tarafından yapılan bir anıttır. Bu anıt güneşe ve güneş sistemine adanmıştır. Anıt yuvarlak bir yapıya sahiptir ve güneş panelleri ile çevrilidir. Tüm gün güneşin ışığını depolayan yapı gün batımından sonra 10.000 ampulü ile tüm iskeleyi aydınlatmaktadır.

Cathedral of St. Anastasia, Hırvatistan’ın Zadar şehrinde yer almaktadır. Kilise, 12. ve 13. yüzyıllar arasında bakire Anastasia’ya adanarak yapılmış ve İkinci Dünya Savaşı sırasında hasar alınca tekrardan inşa edilmiştir. Kilise içerisinde Anastasia’nın kalıntıları yer almaktadır. Katedralin mimari yapısı, oyma duvarlarla zengin bir şekilde dekore edilmiştir. İçeride yer alan çan kulesinin tepesi, şehrin eşsiz manzarasını gözler önüne sermektedir.

Muzej Iluzija, Hırvatistan’ın Zadar şehrinde yer almaktadır. İllüzyon müzeleri başka ülkelerde bulunsa da Avrupa’nın en büyük illüzyon müzesi, Muzej Iluzija Zadar’dır. İçerisinde ziyaretçilere hem öğretmeyi hem de eğlendirmeyi amaçlayan pek çok sergi yer almaktadır. Zadar’a gelen turistlerin uğrak noktalarından biridir.

Barok döneme ait çarpıcı eserlerden birisi olan Balbi Kemeri, Romanesk, Gotik, Rönesans, Barok ve Neoklasik dönemlere ait pencere, balkon, merdiven ve terasların bulunduğu bir yapıttır. Bu yapı şehrin ana giriş kapısı olarak varlığını sürdürmektedir.

Dubrovnik Teleferik, enfes manzarası ile ziyaretçilerine harika bir deneyim sunan turistik merkezdir. Yılda yaklaşık iki buçuk milyon ziyaretçi kabul eden Teleferik, şehri panoramik şekilde görme fırsatını sunmaktadır. Harika bir deneyim olan Teleferik Srd Dağı’nın zirvesine çıkmak için iyi bir ulaşım aracıdır. Zirvedeki manzara büyüleyici bir görünüme sahiptir. Ayrıca zirvede restoran, cafe ve hediyelik eşya dükkanları mevcuttur.

Trsteno Arboretumu, Dubrovnik’in kuzey batısında bulunan 15. yüzyıldan kalma bir botanik bahçedir. İçerisinde 300’den fazla bitki türü barındıran bahçede kaktüsler, çınar ağaçları, muz ağaçları bulunmaktadır. Ayrıca bahçede tarihi heykel ve kalıntılar, büyük ve ihtişamlı bir çeşme, değirmen, su kemeri ve görkemli bir köşk bulunmaktadır. Günümüzde Game of Thrones’un bazı çekimlerine ev sahipliği yapmasıyla ün kazanmıştır.

Dubrovnik‘in tarihi siluetine bakmak isteyenler için en uygun yerlerden biri doğu ana kapısı olarak da bilinen Vrata od Ploca olmaktadır. Yeniden inşa edilen köprüsü ve ahşap-taş kullanımı ile ziyaret edenleri adeta eski yüzyıllara götürmekte ve büyülemektedir.

İçerisinde insan algısını optik yanılsamalar ile şaşırtan odaların bulunduğu Muzej iluzija Zagreb, Avrupa’nın en büyük hologram sergilerine ev sahipliği yapmaktadır. Çocuklar için eğitici oyun alanları, sergiler ve daha birçok etkinlik müzenin sunduğu olanaklar arasındadır.

Castle of Good Hope, 1652 yılında Cape Town’un kurucusu Jan van Riebeeck tarafından baharat yolunda hakimiyet kurmak için yapılmıştır. Fakat 1660’lı yıllarda İngilizlerin saldırma ihtimaline karşı kale şehri korumak için güçlendirilmiş ve bir savunma kalesine dönüştürülmüştür. Tarih boyunca pek çok siyasi olay için kale kullanılmıştır. Günümüzde ise kale askeri müzeye dönüştürülmüştür.

2005 yılında Grönland’da eski bir kilisede açılan Nuuk Art Museum, değişen sergilerin yanı sıra kalıcı bir koleksiyona ev sahipliği yapan modern sanat müzesidir. Yerel sanatçıların yanında modern sanat temsilcilerinin yağlı boya tablo ve oyma el yapımı heykelleri en çok ilgi çeken eserler arasındadır.