2024 Gezilip Görülmesi Gereken Kültürel Yerleri

Al-Ghandour Plajı, etrafı dolaşmanız ve harika bir deniz suyu gezinti yolunun ve doğal manzaraların keyfini çıkarmanız için benzersiz tekneler sunmaktadır. Ayrıca macera ve keşif tutkunuysanız, Akabe’nin Ghandour Plajı’nın sularına dalabilir, mercan resiflerini ve çeşitli renk ve türlerdeki balıkları görebilirsiniz.

Medeniyetlerin beşiği Mısır’ın en büyük müzelerinden biri olan Nubiya Müzesi, haftanın her günü ziyaretçilerini beklemektedir. Çeşitli kültür ve uygarlıklara ait 1000’den fazla tarihi eserle dolu olan müze, uluslararası işbirliği içinde inşa edildiği için özgün mimarisi ve tasarımıyla da dikkatleri üzerine toplamaktadır.

Asvan Botanik Bahçesi, tüm ada boyunca uzanan, uçsuz bucaksız çiçek ve ağaçları, ev sahipliği yaptığı çeşit çeşit kuşlarıyla, doğa aşığı turistler için ideal duraklardan birisidir. Bahçe, ziyaretçilerine hem sakin ve keyifli dakikalar geçirme hem de egzotik canlı türlerini yakından tanıma fırsatı vermektedir.

Hem sıra dışı bir kurtarma projesinin parçası olması, hem de 2000 yılı aşkın tarihi geçmişi dolayısıyla Asvan’a gelen turistlerin favori noktalarından biri olan Philae Tapınağı, Mısır’ın en büyük kültürel miraslarının arasında yer almaktadır. Tasarımı, mimarisi ve kültürel zenginliği ile ziyaretçilerini mest eden tapınak; ekonomik ziyaret ücretiyle de ilgi toplamaktadır.

Aqaba Archaeological Museum, şehrin resmi arkeoloji müzesidir. Yılın tüm günlerinde ziyarete açık olan müze, bünyesinde 7. ila 12. yüzyıl dönemlerinden kalma tarihi eserler barındırmaktadır. Aynı zamanda 2018 senesinde, Dünya Turistik Yerler listesine girmiştir.

Punom Pen Kraliyet Sarayı, Punom Pen’in en görkemli mimarisine sahiptir. Sarayın mimarisinde kullanılan özel taşlar sayesinde büyüleyici bir görünüme sahip olmaktadır. Saray’daki kulelerin dekoratif süslemeleri de oldukça göze çarpmaktadır. Etkileyici güzellikteki tasarımlarının yanı sıra heykelleri ve antik hazineleriyle ziyaretçileri kendine hayran bırakmaktadır.

Wat Phnom, en önemli Budist tapınağıdır. Efsanevi bir fil olan Sam Bo, elli yılı aşkın bir süredir Wat Phnom’un en sevimli özelliklerinden biridir. Kamboçya Yeni Yılı sırasında tapınak, kutlamaların merkezi haline gelmektedir. Görkemli tapınaklar ve Buda’nın hikayelerini betimleyen muhteşem resimler görenleri kendine hayran bırakmaktadır.

Kamboçya Ulusal Müzesi, dünyanın en büyük Khmer kültürel materyal koleksiyonu bünyesinde barındırmaktadır. Müzede bulunan eski zamanlara ait heykeller, çanak çömlekler ve bronzlar oldukça dikkat çekmektedir. Sanatsal ve kültürel mirasın birlikte bulunduğu müze, büyük bir öneme sahip olmaktadır. Tarihin muhteşem dokusunun yansıtıldığı müzenin mimarisi de görenleri kendine hayran bırakmaktadır.

Punom Pen Bağımsızlık Anıtı, Punom Pen şehrinin kalbinde yer almaktadır. Burada hem vatanseverlerin anısı anılmakta hem de ülkenin bağımsızlığı bu anıtta kutlanmaktadır. Önemli günlerin kutlamaları bu anıtta yapılmaktadır. Ziyarete gelenler şehitlerin anısına merdivenlere çelenkler bırakmaktadır. Angkor tarzında tasarlanan anıt, mimari yapısıyla görenleri büyülemektedir.

Mısır’ın en eski halklarından olan Kıptilere ait öğelerle dolu olan Başmelek Mikail Ortodoks Katedrali, ziyaretçilerini modern Ortodoks mimarisiyle büyülemektedir. Ziyaretçilerine sanatsal, mimari ve manevi açılardan bir ziyafet sunan bu katedrale giriş ise tamamen ücretsizdir.

19. Yüzyılın sonuna doğru Zanzibar Sultanı ve ailesine hizmet vermek için inşa edilmiş olan saray, günümüzde müze olarak hizmet vermektedir. 1964 senesinde yaşanan devrimden sonra Halk Sarayı olarak adlandırılmıştır. 1994 senesine kadar hükümet konağı olarak kullanılan bu tarihi yapı, 1994 senesinde müzeye dönüştürülmüştür. Müzeyi ziyaret esnasında Zanzibar kraliyet ailesinin hayatı ve tarihi hakkında bilgilere erişilmektedir.

Doğu Afrika’da ve Tanzanya’daki ilk Anglikan Katedralidir. Uzun kulesi ve duvarlarının gri-sarı renkleriyle Stone Town’da ziyaretçilerin ilgisini toplayan katedralin inşası 7 sene sürmüştür. Eski köle pazarı alanına yapılan bu tarihi katedralin girişinde Doğu Afrika Köle Ticareti Sergisi bulunmaktadır. Stone Town’daki diğer binalar gibi katedral de mercan taşlarıyla yapılmıştır. Bu tarihi katedral eski Hristiyan mimarisinin özelliklerini taşımaktadır.

2000’li yıllarda müze haline getirilen Harikalar Evi, 1883 yılında Zanzibar Sultanı Barghash bin Said tarafından yaptırılmıştır. Stone Town’daki en büyük ve en yüksek binadır. Doğu Afrika’daki binalar arasında elektriğe ve asansöre ilk sahip olan bina olduğu için Harikalar Evi olarak adlandırılmaktadır. İngiliz deniz mühendisi tarafından tasarlanan binanın ana kapısı bir fil geçecek büyüklükte olup Zanzibar ve Doğu Afrika’daki diğer yapılardan daha farklıdır. Zanzibar yerlileri için ziyaret etmek ücretsizdir. Yetişkin ziyaretçiler için 6.000 Tanzanya Şilini olan giriş ücreti çocuk ziyaretçiler için 4.000 Tanzanya Şilinidir.

Amman’ın en eski camisi olan Büyük El-Hüseyni Camii, şehir merkezinin bağlantı noktası ve her kesimden insan için önemli bir buluşma yeri olmuştur. Cami oldukça geniştir ve 2600 kişilik kapasiteye sahiptir.

Arusha’da yer alan Cultural Heritage Center içinde bulunan sanat sergileri ve galerilerle Afrika kıtasının kültürünü yakından görmek isteyen ziyaretçiler için eşsiz bir merkezdir. Sanat konulu bölümlerinin dışında farklı müze ve dükkanların da olduğu bu merkez her yıl binlerce turisti ağırlamaktadır.

National Museum of Iceland, İzlanda tarihine dair antik nesneleri, kalıcı sergileri, müze etkinlikleri, müze mağazası ve restoran imkanıyla Reykjavik’e gelen misafirlerin uğrak noktası haline gelmiştir.

Reykjavik deniz kıyısında Viking gemisini andıran çelik heykel Sun Voyager, yaşayanlar için umudu, bilinmeyene yolculuğu ve özgürlüğü temsil ettiği için İzlanda’nın simge yapılarından birisidir. Bu sebepten ötürü, Reykjavik’e yolu düşen ziyaretçilerin de uğrak noktası haline gelmiştir.

Whales of Iceland, Reykjavik denince akla ilk gelen şeylerden birisi olan balinalarıyla dünyaya açılan kapısıdr. Avrupa’nın en büyük balina sergisi olma özelliğini de elinde bulunduran Whales of Iceland’a her yıl binlerce ziyaretçi uğramaktadır. Bina içerisinde ziyaretçilerin hediyelik eşya alabilecekleri, dinlenebilecekleri ve yemek yiyebilecekleri mekanlar da mevcuttur.

Kanada’nın Quebec eyaletinin Montreal kentinde bulunan Vieux Port de Montreal, etkinlik çeşitliliği sayesinde ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Kanada’nın en büyük dönme dolabı The Grande roue de Montreal’e de ev sahipliği yapan Vieux Port de Montreal, her yıl ziyaretçi akınına uğramaktadır.

Notre-Dame Basilica of Montreal Kanada’nın Quebec, Montreal kentinde konumlanmıştır. Yıl boyu 11 milyon ziyaretçi ağırlayan müze, turistlerin ve yerlilerin uğrak noktaları arasındadır. Kilisenin girişinde Saint-Joseph, Meryem Ana ve Saint-Jean Baptiste’in heykelleri yer almaktadır.