2024 Gezilip Görülmesi Gereken Kültürel Yerleri

Eminescu’s Linden Tree, Yaş kentindeki Copou Park’ta yer alan 500 yaşında bir gümüşi ıhlamur ağacıdır. Ünlü Rumen romantik şair Mihai Eminescu, bu ağacın altında en önemli eserlerinin bazılarını yazmıştır. Ağaç, doğal bir anıt olarak kabul görmekte ve özellikle şiir severler tarafından ziyaret edilmektedir.

Three Hierarchs Monastery, 1637-1639 yılları arasında prens Vailse Lupu tarafından inşa ettirilmiş bir manastırdır. Romanya’nın Yaş kentindeki Stefan cel Mare Bulvarı’nda yer almaktadır. Manastırda, kraliyetin önde gelen isimlerinin ve üç azizin kabri bulunmaktadır. Ayrıca Manastırda, küçük bir müze yer almaktadır.

Bojdeuca Ion Creanga, ünlü yazar Ion Creanga’nın hayatının son 17 yılını geçirdiği evdir. Bojdeuca, Ion Creanga’nın yakın arkadaşı romantik şair Mihai Eminescu’ya da ev sahipliği yapmıştır. Tarihi yapı, yazarın ölümünden sonra bir edebiyat müzesine dönüştürülmüştür. Müzede; yazara ait kişisel eşyalar, kütüphane, sergiler ve belgesel koleksiyonları yer almaktadır.

Cetatuia Monastery, Romanya’nın Yaş kentinde yer alan ve tarihi 17. yüzyıla uzanan bir manastırdır. Etkileyici bir şehir manzarasına sahip olan manastır, kulelerle ve surlarla çevrilidir. Pilgrim’s Dinner adlı kule, bir Orta Çağ sanat müzesidir. Manastırın içinde bulunan hücre, şarap mahzeni ve Türk hamamlı hükümdar evi; ziyaretçileri en çok büyüleyen kısımlarıdır.

Printworks, İngiltere’nin kalbi Manchester’de bulunan eğlence merkezidir. Printworks’u diğer merkezlerden ayıran en büyük özelliği terk edilmiş büyük matbaa binasında kurulmuş olmasıdır. Alışveriş, spor, festival, konser gibi her türlü kapalı alan aktiviteleri barındıran Printworks, canlı atmosferiyle en çok ziyaret edilen yerler arasındadır.

İlgi çekici mimari yapısı ile müze ziyaretçileri kendine hayran bırakmaktadır. Farklı sergilere ve koleksiyonlara ev sahipliği yapan müze futbolseverlerin vazgeçilmez mekanları arasında yer almaktadır. Farklı futbol deneyimlerinin yaşayabileceğiniz müzede birçok fotoğraf karesi elde etmek mümkündür. İngiltere Futbol Ligi kurusunun görkemli büstünü yakından görüp inceleme fırsatı bulabilirsiniz.

Yukarı Barrakka Bahçesi, büyüleyici manzarası ile Malta’nın en gözde yerlerinden biridir. Başta yapılış amacı Şövalyelerin özel bahçesi ve egzersiz alanı olmasına rağmen 1824 yılında halkın kullanımına açılmıştır. Yılda milyonlarca turist alan bu bahçe, Büyük limanı gören terasında ziyaretçilere eşsiz bir manzara sunmaktadır. Terasta aynı zamanda top ateşlemelerini izleyebilirsiniz.

1955’de Victor Anastasi çeşme üzerinde çalışmaya başlamıştı ve heykeltıraş Vincent Apap tarafından yontulmuştur. 1959 yılında ise yapımı tamamlanmıştır. Su kasesini tutan 3 mitolojik karakter büyük bedenleri ile turistlerin oldukça ilgisini çekmektedir. Birden fazla giriş yeri bulunan Triton Çeşmesi, birçok defa restore edilerek göz alıcı görüntüsü ile popülerliğini devam ettirmektedir.

Malta’nın başkentinin en önemli mimari tasarımlarından biri olan Valletta City Gate, şehrin ana girişinin düzenlenmesinde önemli rol oynamıştır. Valletta City Gate, muazzam sadelikte mimari yapısıyla ziyaretçilerini karşılamaktadır. Daha önceden karmaşık ve düzensiz bir girişe sahip olan Valetta, yapılan bu harika kapı tasarımıyla hayranlık uyandıran bir girişe sahip olmuştur.

Hong Kong’da bulunan oldukça kullanışlı olan Victoria Park Hong Kong, 1950’den sonra tayfun barınağının yerine açılmıştır. İçerisinde birçok etkinlik alanı bulunduran Victoria Park Hong Kong, her yaşa hitap etmektedir.

Bünyesinde yer verdiği birçok mağaza ve restoran seçeneği ile Avenue of Stars, 2004 yılından günümüze yerli halk ve bölge turistleri tarafından sıklıkla tercih edilen bir lokasyon haline gelmiştir.

St. John Şövalyeleri’nin karargâhı olarak inşa edilen Ulusal Arkeoloji Müzesi 1571 yılında Auberge de Provence’de yapılmıştır. Girolamo Cassar tarafından tasarlanan müze gösterişli ve pahalı görünen iç dekoru ile ziyaretçileri hayrete düşürmektedir. İçerisinde Malta halkının günlük ihtiyaç duydukları eşyalar, Kızıl Skorba süsleri, oymalar, çanaklar, çömlekler, kullanılan aletler, boncuklar, değerli süs eşyaları gibi eşyalar bulunmaktadır.

Eski Rauma bölgesi, UNESCO dünya kültür mirası içerisinde yer alan önemli kültür merkezlerinden biridir. Yerleşim alanı olarak yüzyıllardır barınılan bölgede, ahşap evler büyüleyici güzelliktedir. Haftanın her günü ve saatinde ziyarete açık olan şehrin iki ana caddesi oldukça popülerdir.

Rauma Maritime Museum’un deniz ve denizcilik ile ilgili sergi, etkinlik ve sunumları mevcuttur. Müze ziyaretinde bulunan ziyaretçiler, hem deniz ile ilgili bilgi alabilir, hem gemi yapımı öğrenebilir hem de denizcilerin hayatlarına tanıklık edebilirler. Ayrıca müzede etkinlik, toplantı ve yemek yemek için de imkan sunulmuştur.

Sammallahdenmaki, neredeyse üç bin yıl öncesine ait olan Tunç Çağı mezarlıklarının bulunduğu bir alandır. Bölgede, farklı dönemlere ait olan 8 farklı höyük bulunmaktadır. Oldukça etkileyici görünen oval mezarlar ise tarihe ışık tutmaktadır.

Rauma Sanat Müzesi, 1970 yılından beri Finlandiya’da sanata verilen önemi arttırmak adına birçok çalışmaya ev sahipliği yapmıştır. Müze, kendi kurumsal kimliği dışında pek çok sergi gerçekleştirmekte ve aynı zamanda konferanslar ya da atölye çalışmaları da düzenlenmektedir.

Alvar Aalto’s Terraced House, sıralı evler olarak bilinen ve basamak görünümü olan evlerden meydana gelmektedir. Evlerin ilki bir yamaca inşa edilmiştir. Devamındaki üç blok ise bir evin çatısı diğer evin terası olacak şekilde tasarlanmıştır. Bu tasarım ile evler çarpıcı ve doğa ile uyumlu bir görünüm kazanmıştır.

Teresia and Rafael Lönnström House Museum, hem bir ev müzesi hem de bir sanat müzesi olması ile dikkat çekmektedir. Pek çok orijinal resmin bulunduğu müzede, tarihi eserler ve özel mobilyalar da sergilenmektedir.

Rauma Museum, Home Museum Kirsti; bir evin müze haline getirilmesi ile ortaya çıkmıştır. Bölgenin 19. yüzyıldan 20. yüzyıla kadarki yaşayışı hakkında fikir edinmek için en uygun yerlerden biridir. Özellikle bölgenin zenginleştiği tarihlere denk gelen bu dönem, tüm ziyaretçilerin oldukça ilgisini çekmektedir.

Hanoi şehrinin merkezinde bulunan ve yaklaşık yüz yıllık geçmişe sahip Hanoi Opera House sanatsal faaliyetlere meraklı ziyaretçiler için vazgeçilmez mekanlardan olmaktadır. Fransız kültürünü yansıtan ve neoklasik mimarisiyle büyüleyen binası günümüzde birçok gösteriye ev sahipliği yapmaktadır.