2024 Gezilip Görülmesi Gereken Kültürel Yerleri

Bridge in Klepci, Bosna Hersek’in Pocitelj kentinde yer alan ve birebir Osmanlı mimarisini taşıyan bir köprüdür. Eser, 17. yüzyılda Şişman İbrahim Paşa bölgede han ve hamamlar inşa ettirirken restore edilmiştir. Yakın tarihte bölgede bulunan savaş nedeniyle zarar görmüştür.

Hercegovacka Gracanica; 1999 yılında yapımına başlanan ve 2000 yılında tamamlanan, Bosna Hersek’in Trebinje bölgesinde yer alan bir kilisedir. Yapı, her yıl dünyanın dört bir yanından ziyaretçi ağırlamaktadır. 1943 yılında vefat eden Jovan Ducic, 2000 yılında Hercegovacka Gracanica’ya defnedilmiştir.

Tvrdos Monastery; Bosna Hersek’in Trebinje bölgesinde yer alan, 15. yüzyılda inşa edildiği bilinen tarihi bir Sırp – Ortodoks manastırıdır. Aynı zamanda bölgenin etrafında Bosna Hersek’in en eski tarihi eserlerinden biri olan 4. yüzyıldan kalma kilisenin temelleri de yer almaktadır.

Bosna Hersek’in Trebinje kentinde 1570 yılında inşaatına başlanan Arslanağa Köprüsü, bölgede bulunan Osmanlı eserlerinden biridir. Köprünün 1574 yılında tamamlandığı ve ilk olarak Sokullu Mehmed Paşa Vakfı olarak kullanıldığı bilinmektedir. 1970 yılında aynı yere bir elektrik santrali kurulduğundan, köprü tüm malzemeleri ile birlikte 3.5 kilometre ileriye taşınmıştır.

Grad Sunca Aqua Park, Bosna Hersek ülkesinin Trebinje bölgesinde bulunan en büyük su parkıdır. Dünyanın her yerinden binlerce turisti ağırlayan park, aynı zamanda bir otele ve yaklaşık 600 kişilik sosyal tesis alanına da ev sahipliği yapmaktadır.

Shin-Yokohama Ramen Museum, Japonya’nın önemli kültürel lezzetlerinden biri olan ’’Ramen’’ eriştesinin tarihini konu alan bir müzedir. Müze içerisinde ramen üretimi, tadım etkinlikleri ve çeşitli görsel şovlar düzenlenmektedir. Aynı zamanda ziyaretçiler, müze içerisinde üretilen ürünlerden satın alma şansına da sahiptir.

Katolik Kilisesi, Sırbistan, Novi Sad sınırları içerisinde yer alan ilk ve en büyük kilise olarak bilinmektedir. Tarihi süreç içerisinde defalarca kez yenilenmesi nedeniyle geçmişten günümüze farklı dönemleri yansıtan mimari bir yapı halini almıştır. Katolik dünyayı temsil eden figürlerle bezenmiş yapısı ve estetik açıdan görülmeye değer alanları ile Katolik Kilisesi cazibesini korumaya devam etmektedir.

Novi Sad Synagogue, 1905 ve 1909 yılları arasında inşa edilmiştir. Sinagogun inşasını ünlü mimar Lipot Baumhorn gerçekleştirmiştir. İkinci Dünya Savaşı sırasında, sinagog toplama kampına yollanacak Yahudilerin toplanma yeri olarak kullanılmıştır. Bundan dolayı, şehri için tarihi açıdan önem taşımaktadır.

Muzej Vojvodine, 30 Mayıs 1947 yılında Sırbistan’ın Novi Sad şehrinde açılan eşsiz bir müzedir. 500.000’den fazla esere sahip olan müze, Sırbistan’ın en büyük müzesidir. Müzede yer alan koleksiyonlar yaklaşık 150 yıllık eserlerdir. Bunların yanı sıra müzede yer alan kütüphanede 50.000’den fazla özel seri kitaplar bulunmaktadır.

Saint George’s Cathedral, Piskoposluk Sarayı’nın yanında yer alan önemli bir Ortodoks Kilisesidir. Kilise, 1734 yılında inşa edilmiştir. 1849 yılında gerçekleşmiş olan bombardımanda yapının çok fazla bölgesi hasar alsa da 1853 yılında yeniden inşa edilmiştir. Son olarak 1902 yılında, restorasyondan geçerek şu an ki eşsiz halini almıştır.

Monument of Svetozar Miletic, 1939 yılında Ivan Mestroviç tarafından yapılmış ünlü bir anıttır. Anıt, Sırbistan için önemli olan siyasetçi Svetozar Milletiç’e adanmıştır. Novi Sad şehrinin Özgürlük Meydanında yer almaktadır. Anıt, dikildiği andan itibaren şehrin simgesi haline gelmiştir.

Park Bubanj, İkinci Dünya Savaşı sırasında Bubanj bölgesinde yer alan toplama kampında ölen insanları simgeleyen bir anıttır. 14 Ekim 1944 yılında açılışı yapılan anıt, Niş şehri için tarihi açıdan büyük bir öneme sahiptir. Park Bubanj, çarpıcı tarihi ve anlamı ile ziyaretçilerini etkilemektedir.

Church of Saint Panteleimon Niş, şu an ki halini 1878 yılında almıştır. Kentin en eski kilisesi olma özelliğine sahip olan yapı, geçmişte önemli toplantıları da ev sahipliği yapmıştır. Halk tarafından da kutsal kabul edilen kiliseyi her sene birçok kişi ziyaret etmektedir.

Cegar Tepesi, Niş şehrinde Sırplar açısından önemli bir alandır. Burada, Türkler ve Sırplar arasında, gerçekleşen Cegar Savaşı; Sırpların bağımsız olma hareketi için önemli bir yere sahiptir. Bunun yanı sıra Cegar Tepesi’nde bulunan Kelle Kulesi, ziyaretçilere bu savaşın hatıralarını sunmaktadır.

Bali Bey Camii, 1521 yılında Edirne Yeniçerisi Bali Bey tarafından yaptırılmıştır. Camii, Sırbistan’ın Niş şehrinde yer almaktadır. Niş Kalesi’nin içine inşa edilen Bali Bey Camii, mimari yapısı sayesinde, pek çok ziyaretçinin ilgisini çekmektedir.

Mediana, Niş’te hüküm sürmüş Roma İmparatorluğu tarafından günümüze kadar ulaşmış kalıntıların yer aldığı arkeolojik bir sit alanıdır. Alanda, Büyük Konstantin tarafından 4. Yüzyılda yaptırılan saray, kiliseler, termal banyolar, heykeller ve tahıl ambarı kalıntıları bulunmaktadır. Mediana, Niş şehrinin eşsiz tarihi hakkında ziyaretçilerine pek çok bilgi sunmaktadır.

Stambol Gate, Belgrad Kalesi içerisinde yer alan önemli kapılardandır. İç ve dış olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Kapılar, Belgrad ve İstanbul’u birbirine bağlayan Konstantinopolis Yolu üzerinde yer almaktadır. Dış kapı mimarisi ana girişte yer almaktadır. İç kapı ise şehre girmek için son kapıdır. İki kapı da kale için önemlidir.

Japonya’daki Amerikan kültürünün etkilerinin hissedildiği Okinawa Amerikan Köyü, hem eğlencenin hem de nostaljinin aynı anda yaşanabileceği bir yerdir. Yemek, plaj ve eğlence gibi unsurları bir arada bulunduran Amerikan Köyü, Okinawa bölgesinde kaliteli vakit geçirilebilecek bölgelerden biri olarak dikkat çekmektedir.

Sayısı binlerle ifade edilen sarkıt ve dikitlere ek olarak küçük şelale ve su havuzlarının da ayrı bir görkem kattığı Gyoku Sendo, çok önemli bir kireçtaşı mağarasıdır. 1967 yılında keşfedilen mağara, 1972’de ziyaretçilere kapısını açmıştır.

Okinawa World, doğal mağara, zanaat köyü ve yılan müzesi ile ziyaretçilerin ilgi gösterdiği mekanların başında gelmektedir. Doğal ve geleneksel hayatın örneklerinin bir kompleks içerisinde verildiği Okinawa World, Japon geleneğinin yanı sıra o kültürden birçok bağımsız öğeler barındıran Okinawa folklorunun da özelliklerini tanıtıyor.