2024 Gezilip Görülmesi Gereken Kültürel Yerleri

İtalya Taranto’da bulunan Temple of Poseidon (Poseidon Tapınağı) ya da Dor Tapınağı, MÖ 5. yüzyılda Yunanlılar tarafından yapılmış ve deniz tanrısı Poseidon’a adanmıştır. Taranto şehir merkezinde yer alan 8,47 metrelik  iki sütundan oluşan tapınak, şehrin simgesi haline gelmiştir. Günün her saati ziyaret edilebilen tapınak  Taranto’nun tarihine ışık tutmaya devam etmektedir.

Chiesa Parrocchiale di San Paolo Apostolo, Roma döneminde Herkül’e adandığı düşünülen bir pagan tapınağının üzerine inşa edilmiştir. Barok mimari stili, içerisinde bulundurduğu değerli dini öğeleri ve tasvirleriyle turistler tarafından ilgi görmektedir.

Savona şehri ve Ligurya Denizi’ne uzanan Savona limanının gözetleme noktası olan Priamar Kalesi, manzarasının yanı sıra 4. yüzyıla uzanan tarihçesiyle turistlerin en uğrak noktalarından birisidir. Güneşli bir günde ziyaret edilmesi tavsiye edilen kale, ücretsiz girişleri sayesinde turistlerin yanı sıra yerel halkın da yürüyüş yapmak için kullandıkları uğrak bir rotadır.

Su Mont’e de s’Abe, tarihi M.Ö. 1600’lere dayanan İtalya’nın Sardinya bölgesindeki Olbia şehrinde bulunan bir sit alanıdır. Dev mezarı olarak da bilinen bu sit alanı 7/24 ziyaretçilere açıktır. Bilgi panoları ile donatılmış Su Mont’e de s’Abe, görülmeye değer bir arkeolojik kalıntıları barındırmaktadır.

Romantik düğün organizasyonlarından eğlenceli sahil partilerine, sahilde güneşlenirken kitap okumaktan nezih bir akşam yemeğine her zevke uygun etkinlikler sunmakta olan Soleluna Beach Village, sürekli değişim geçiren atmosferiyle dünyanın dört bir yanından turistlerin ilgisini toplamaktadır.

Binlerce senedir süregelen cam kültürünün merkezi haline gelmiş Altare,bu geleneği sürdürmeye devam etmektedir. Altare Cam Müzesi, bu mirasın bütün ayrıntılarını gözler önüne sermektedir. Bir şirket müzesi olan Altare Cam Müzesi, yaşanılan tüm zorlukların ardından günümüzde sergilenen camların bütün güzelliğiyle göz doldurmaktadır.

İtalya’nın Padova kentinde bulunan Padua St.Anthony Bazilikası, Aziz Anthony’e adanmış olan ve yapımı 1310 yılında biten görkemli bir dini yapıdır. Özellikle Hristiyan dünyası için oldukça önemli kabul edilen bu yapı, çeşitli mimari özellikleri de bünyesinde barındırması ile hem dini amaçla ziyaret edilmekte hem de sanat meraklıları tarafından görülmeye değer bulunmaktadır.

Sicilya Bölgesi’ndeki en büyük Tiyatro unvanına sahip olan bu tarihi yapı MÖ.3. yüzyılda Yunanlılar tarafından inşa edilmiştir. Günümüzde hala aktif olarak tiyatro, bale, opera gibi etkinliklere ev sahipliği yapmaya devam eden Taormina Antik Tiyatrosu turistlerin cazibe merkezi haline gelmiştir.

Orion Çeşmesi 1553 yılında inşa edilmiş, zamana meydana okuyarak günümüze değin ulaşmıştır. Bu tarihi çeşme ince işçiliği sayesinde kazandırılan zarifliği sayesine her yıl binlerce turistin ilgisini görmektedir.

1557 yılında yapılmış olan Neptün çeşmesi, oldukça zorlu bir tarihe tanıklık etmiş ve bundan payını almıştır. Bu durumda çokça hasar gören çeşme zamana karşı direnerek günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır. Her şeye rağmen tüm zarifliğini koruyan çeşme her yıl binlerce turistin ilgisini görmektedir.

III. Vittorio Emanuele Galerisi, 1929 yılında inşa edilmiş olan, içerisinde çeşitli yiyecek-içecek işletmelerinin bulunduğu bir ticaret merkezidir. Büyük ve gösterişli bir mimariye sahip olan bu galeri, her gün binlerce ziyaretçiyi ağırlamaktadır.

Messina Disiplinlerarası Bölgesel Müzesi, 1806 yılında kurulmuş, özellikle bulunduğu şehrin tarihi eserlerini sergilemek ve en önemlisi korumak amacıyla işlev gören bir kurumdur. Oldukça büyük bir binada yer alan müze, her yıl binlerce turist ağırlamaktadır.

S.Maria di Montalto Kutsal Alanı 1282 yılında inşa edilmiş olan, içerisinde dini toplulukların ayinlerini gerçekleştirdikleri bir yapıdır. Bunun yanı sıra tarihi eserleriyle müze işlevi de görmekte olan yapıda hediyelik eşya satışı da yapılmaktadır.

Messina Katedrali’nin Astronomik Saati 1933 yılında inşa edilmiştir. Oldukça görkemli bir yapıya sahip olan yapı dünyanın en karmaşık astronomik saatlerinden bir tanesidir. Saatin en ilgi çekici yanı ise her gün saat 12.00’de üzerindeki figürlerin hareket etmesiyle birlikte oluşan gösteridir.

Dinnammare Madonna Tapınağı, oldukça sade bir tasarıma sahip olan dini yapıdır. İlgi çekici bir konuma sahip olması sebebiyle yoğun ilgi gören tapınak her yıl birçok ziyaretçinin ilgisini görmektedir.

Palazzo Blu, 1773’te önemli Rus bürokratların ağırlandığı, Rönesans dönemi mimarisinin önemli bir temsilcisi olacak bir saray haline gelmiş, sonrasında ise dönemim ünlü ressam ve sanatçılarının eserlerinin yer aldığı bir müze haline getirilmiştir.

8. yüzyıldan itibaren birçok sanatçının eserleri bu saray içerisinde halkın ziyaretine açılmıştır. Bugün de Palazzo Blu müze olarak hizmet vermeye devam etmektedir.

Enrico Scrovegni tarafından yaptırılmış olan Scrovegni Şapeli, İtalya’nın Padova kentinde bulunan bir kilisedir. Şapelin tüm iç yüzeyi ünlü sanatçı Giotto tarafından fresklerle süslenmiştir. Tamamen dinsel bir anlatının hakim olduğu bu freskler, 14. yüzyıl resim sanatında devrim yaratmıştır. Rönesans sanatında belirleyici rol oynayan bu sanat eseri, yüzyıllardır pek çok turist tarafından Scrovegni Şapeli’nde ziyaret edilmektedir.

İspanya’nın Malaga kentinde bulunan Malaga Katedrali, Rönesans tarzındaki yapıların en önemlilerinden biridir. Yüzyıllar öncesinden günümüze ulaşmış olan katedral tarihi anlamda önemli bir mekandır.

İçerisinde ikonik bir astronomik saat kulesi bulunduran Piazza dei Signori, Padova’nın tarihi meydanıdır. Belirli gün ve saatlerde kurulan pazar ile birlikte ziyaretçilerine her türlü ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir alan yaratan Piazza dei Signori, akşam saatlerinde ise meydanın ortasına kurulan yeme-içme yerleriyle turistlerin uğrak noktası olmaktadır.

İtalya, Pisa’da bulunan Cittadella Nuova, şehrin askeri ve kültürel yapısının en güzel örneklerinden biridir. 15. yüzyıldan bu yana birçok kez restore edilen kale, halen eski görkemini korumaktadır. Bu nedenle Pisa’da turistler tarafından sıklıkla ziyaret edilmektedir.