2024 Gezilip Görülmesi Gereken Kültürel Yerleri

Yerel eserleri barındıran Ostuni Psikoposluk Müzesi, dışarıdan basit bir kilise gibi görünse de oldukça çağdaş bir yapıdır. Müze prensip olarak insanların yenilikçi ve multidisipliner merakı ile kültüre olan ’açlığını’ beslemek istemektedir.

Palazzo Tanzarella İtalya’nın Ostuni köyüne bağlı Via Katedrali’nde yer alan sanat ve gösteri merkezidir. Farklı tasarımı ile dikkat çeken tarihi bina hem sinema gösterimleri hem de etkinlikler için tercih edilmektedir.

Büyüleyici yapısı ile göz dolduran Piskoposluk Sarayı, 1560 yılından beri aktif olarak hizmet vermektedir. Dekoratif unsurlarından bir kısmı korunan saray, günümüzde Katolik kilisesi haline gelmiştir. Hristiyan kültürü adına oldukça önemli olan saray olabildiğince iyi muhafaza edilmiştir.

Kondiland Sanatsal Sicilya Minyatürü, 2002 yılında eski bir duvar ustasının açmış olduğu kültürel bir parktır. Bu dikkat çekici park içerisinde Sicilya Bölgesi’nin sembol haline gelmiş yapılarının minyatürünü barındırmaktadır.

Agro Aziz Peter ve Paul Manastırı 1117 yılında inşa edilmiş olan ibadethanedir. Manastır; Arapların, Normanların ve Bizansların mimari izlerini taşımaktadır. Bu yapı günümüzde ibadete ve turistik ziyaret için hizmet vermektedir.

Temple of Apollo, İtalya’nın Siraküza şehrinde Ortigia adasında bulunan en önemli tarihi ve turistik yerlerden biridir. Temple of Apollo Siraküza, Dünya’nın en eski tapınaklarından biridir. Belli başlı unsurları ile günümüze kadar ayakta kalabilmiş haliyle Ortigia Adası’nın tam merkezinde tüm ihtişamı ile görülmektedir.

Pentefur Kalesi tahmini olarak 17. Yüzyılda inşa edilmiş olan bir savaş kalesidir. Tarihi yapı birçok kez savaş görmüştür; ancak 1738 yılında yaşanılan deprem kaleye restore edilemeyecek kadar çok tahrip etmiştir. Günümüzde tarihi kalenin yalnızca kalıntıları bulunmaktadır.

Neopolis Arkeolojik Parkı, İtalya’nın Siraküza şehrinde yer almaktadır. Bölgenin en önemli arkeolojik alanı olan park; taş ocağı, Yunan Tiyatrosu ve Roma Amfi Tiyatrosu olmak üzere üç bölümle ziyaretçilerini karşılamaktadır. Neopolis Arkeolojik Parkı, yıl boyu haftanın her günü ziyaret edilebilmektedir.

San Francesco di Paola Kilisesi 1400’lü yıllarda inşa edilen ibadethanedir. Günümüzde hem turistik hem de ibadet için kullanılan bu kilise oldukça yoğun bir şekilde ziyaretçi ağırlamaktadır.

İtalya’nın Siraküza şehrinde Ortigia adasının sembollerinden biri Giulio Moschetti’nin eseri olan Diana Çeşmesi’dir. Çeşme, adanın en ünlü meydanı Arşimet Meydanı’nın tam ortasında tanrıça Diana, Alfeo, Aretusa ve diğer figürleri ifade eden bir heykeller grubundan oluşmaktadır.

Santuario Madonna delle Lacrime, İtalya’da yaşayan bir çiftin odasındaki Meryem’in kalbi tasviri üzerinden akan suyun gözyaşı olduğunun anlaşılması üzerine inşa edilmiş bir anıttır. İtalya’nın Siraküza şehrinde bulunmaktadır.

Franco Ruggeri Deniz Müzesi 1999 yılında kurulmuştur. İlgi çekici bu müzenin kurulma amacı balık tutma geleneğini yeni nesillerin de öğrenmesidir. Franco Ruggeri Deniz Müzesi dikkat çekici konseptiyle her yıl binlerce turist ağırlamaktadır.

CioccolArt Sicilya Müzesi 2016 yılında resmi olarak açılmıştır. Bu ilgi çekici sanat müzesi yalnızca çikolata ile yapılmış sanat eserlerine ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca burada Sicilya’nın lezzetli çikolatasını misafirlerin tatması için bir tadım odası bulunmaktadır.

San Giovanni Evangelista, 10. yüzyıldan kalma geçmişiyle Parma’nın en görkemli kilise ve manastırlarından biridir. Mermer cephesi ve yüksek çan kulesi ile ziyaretçilerin Parma gezisi sırasında mutlaka görmesi gereken bir yapı olarak yüzyıllardır ayakta kalmayı başarmıştır.

Leonardo da Vinci Museum and Archimede Siracusa, İtalya’nın Siraküza şehrinde Leonardo da Vinci’nin muhteşem makine tasarımlarının ve ünlü matematikçi Arşimet’in icatlarının sergilendiği önemli bir bilim müzesidir.

İtalya Taormina’da yer alan Lumbi Otoparkı kış aylarında düzenlenen fuarları ile fark yaratmaktadır. Bu fuarlar ziyaretçiler tarafından oldukça yoğun ilgi görmektedir. Kentin kış aylarında sosyal yaşam alanlarından biri haline gelen otopark, yazın ise turist kafilelerinin otobüsleri ile dolup taşmakta, şehre gelen misafirlerin park sorunu ile karşılaşmasına engel olmaktadır.

Taormina Kilisesi, 1400’lü yılların başında bir Orta Çağ kilisesinin kalıntıları üzerine inşa edilmiştir. Kilise yerel halk tarafından eski zamanlardan bu yana kale olarak anılmaktadır; çünkü oldukça hareketli bir tarih sahnesinde yer almıştır. Geçmişiyle zamana meydan okuyan bu kilise ziyaretçileri tarafından oldukça yoğun ilgi görmektedir.

1808 yılında IV. Ferdinand tarafından inşa edilen Porta Messin bir sokağın girişinde bulunmaktadır. Kapının sokağın başında bulunması ziyaretçileri karşılamak amacıyla yapılmış gibi bir algı yaratmaktadır. Bu durum ziyaretçileri oldukça memnun etmekte ve Messina Kapısı’na olan ilgiyi çok daha fazla artırmaktadır.

11. yüzyılın başlarında Taormina’yı fethettiğinde Norman Ruggero tarafından inşa edilen Castello di Mola, günümüzde müze olarak ziyaretçilerini karşılamaktadır. Ayrıca tarihi kalede ziyaretçilerin bilgi edinmeleri ve keyifli zaman geçmeleri için eğlenceli kukla gösterileri de yapılmaktadır.

MÖ 6. yüzyılda ilk olarak Yunanlıların keşfiyle yerleşim alanı haline gelen Giardini Naxos Limanı, tarihinde balıkçılık ile ekonomik gelir elde etmiştir. Günümüzde turizm açısından oldukça gelişmiş olan kasaba her yıl binlerce turisti kendine hayran bırakmaktadır.