2024 Gezilip Görülmesi Gereken Kültürel Yerleri

Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’da yer alan Milajacka Nehri, hem doğal güzelliği hem de tarihi önemi ile dikkat çekmektedir. Nehir üzerinde yer alan Keçi Köprüsü, Latin Köprüsü, Drvenjia Köprüsü, Festina Lente Köprüsü ve Skenderjia Köprüsü, nehrin doğal güzelliğini yakından görmeye olanak tanımaktadır. Ayrıca I. Dünya Savaşı’nı kışkırtan Arşidük Franz Ferdinand nehir üzerinde yer alan köprüde intihar teşebbüsünde bulunmuştur.

6 Ağustos 1945 yılında atılan tarihin ilk atom bombasının doğrudan etki ettiği noktaya kurulan Barış Anıtı Parkı, bu felaketten etkilenerek hayatlarını kaybeden vatandaşların anısı için yeniden inşa edilen bir bölgedir. Doğanın yeşilliğinden faydalanılarak oluşturulan bu parkta birçok anıt bulunmaktadır.

Tabiat Köprüsü Tahran’ın en güzel iki parkını birbirine bağlayan, özel tasarıma sahip bir köprüdür. Mimarisi ile sayısız ödül alan köprü üzerinde yeşil dinlenme alanları ve kafeler bulunmaktadır. Doğayı sevenlerin yoğun ilgi gösterdikleri bu köprü özellikle yerli halk tarafından oldukça sevilmektedir.

Munch Museum, dünyanın en büyük bireysel sanatçı müzelerinden bir tanesidir. İlk kuruluş tarihi 1950’li yıllara dayanmaktadır. Müzenin son hali 21 Ekim 2021’de açılmıştır. 13 kat ve 11 farklı sergi alanından oluşmaktadır. İçerisinde Edward Munch’ın 1183 tablosu dahil olmak üzere 26.000 eser bulunmaktadır.

Parlamento Sarayı, Romanya’nın Bükreş şehrinde yer almaktadır. Parlamento Sarayı, dünyanın en ağır ve pahalı binasıdır. Sarayın halka açık bölümlerinde; dev avizeler, mozaikler ve altın varaklar ziyaretçilerin gözlerini kamaştırmaktadır. Sarayın yapımında, Romanya’da üretilen inşaat malzemeleri kullanılmıştır. Bu mükemmel sarayı gezen ziyaretçiler, harika zaman geçirmektedir. Sarayın tasarımı ve mimarisi ziyaretçilerde hayranlık uyandırmaktadır.

The Motherland Monument, Ukrayna’nın dünyaca ünlü anıt heykellerinden biridir. 102 metre yüksekliğe sahip olan anıtın ağırlığı ise 500 tondur. 2 farklı seyir alanına sahip anıt, Kiev’de mutlaka görülmesi gereken yerler listesinin başında gelmektedir.

İzlanda’nın doğasından esinlenerek inşa edilen Hallgrímskirkja, aynı zamanda bir sığınak görevi görmekte ve dünyanın dört bir yanından ziyaretçileri kendine çekmektedir. Şehrin büyüleyici manzarasıyla birlikte bu tarihi yapının üzerine işlenmiş o incelikli ve hassas işçiliğin uyumu ziyaretçileri kendine hayran bırakmaktadır. Buna ek olarak, yıllık düzenlenen koro festivalleri de büyük ilgi görmektedir.

1921’de McCord Montreal, McGill Üniversitesi’nin yardımı ile kapılarını ziyaretçilerine açmıştır. Her yıl birçok insan tarafından ziyaret edilen McCord Montreal, düzenlediği etkinliklerle de ziyaretçilerine keyifli bir deneyim sunmaktadır.

Fotografiska, her şeyin fotoğraf etrafına inşa edildiği uluslararası bir buluşma yeri olarak tanımlanmaktadır. Stockholm’ün kalbinde yer alan müze, 2 bin 500 metrekarelik bir sergi alanına sahip olup yılda 4 büyük sergi ve yaklaşık 15-20 küçük sergiye ev sahipliği yapmaktadır. Sergiler şehrin en popüler cazibe merkezleri arasındadır.

Drottningholm Sarayı, 1699 yılında kraliyet ailesi için inşa edilmiştir. Yıllara meydan okuyarak güzelliğini koruyan saray 5 ana bölüme ayrılmıştır. Tarih boyunca pek çok farklı işlevde kullanılmış olan saray, günümüzde hem halka hem de kraliyet ailesine hizmet etmektedir.

Katar’ın başkenti, en çok nüfuslu ve en fazla turistin ziyaret ettiği şehir olan Doha, Katar Ulusal Müzesi’ne ev sahipliği yapmaktadır. Müze, sunduğu imkânlar ve sıradışı mimari yapısı sayesinde 2019 yılında Time Magazine tarafından dünyada ziyaret edilmesi gereken en harika 100 yerden birisi olarak seçilmiştir.

Doha Corniche, Katar’ın en sevilen sahil şeritlerinin başında gelmektedir. Doha’da bulunan ve körfez boyu uzanan sahil şeridi, harika manzarası ve çeşitli imkanları ile bir cazibe merkezi sayılmaktadır. Yürüyüş alanları, parkları, piknik alanları, adalara düzenlenen seferleri, kafe ve restoranları ile Doha Corniche; güzel vakit geçirmek için gereken birçok imkana sahiptir.

Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da ziyaretçilerini karşılayan Børsen, ilk olarak bulunduğu bölgenin menkul kıymetler borsası olarak hizmet vermiştir. Kral IV. Christian, bir borsa binası inşa etmeyi düşünmüş ve bunun için mimar Hans ve Lorenz van Steenwinckel’i görevlendirmiştir. Yapının en çok dikkat çeken noktası ejderha figürlü kulesidir. Bu kule, Norveç, İsveç ve Danimarka’nın birliğini ve aralarındaki iyi ilişkiyi temsil etmektedir.

Dünya üzerindeki en iyi konser salonları arasında değerlendirilen Kopenhag Konser Salonu, Danimarka’ya bağlı Kopenhag şehrinde yer almaktadır. Mimarlığını Fransız Jean Nouvel’in yaptığı salon, her türlü etkinliğe olanak tanıyacak şekilde tasarlanmıştır. Salon içerisinde birçok etkinlik düzenlenmekte ve düzenlenen bu etkinlikler, ziyaretçilerin yoğun ilgisini çekmektedir.

Kolombiya’nın başkenti Bogota’da bulunan Monserrate, şehir merkezinde yer alan bir dağdır. Monserrate, hem yerel hem de yabancı oldukça fazla ziyaretçi ağırlamaktadır. Şehrin bütün notalarından görülebilen Monserrate, en tepesinden konuklarına harika manzaralar izleme imkanı sağlamaktadır.

Dünyanın en zengin hayvanat bahçesi unvanına sahip Singapure Zoo ziyaretçilerine başka hiçbir yerde bulamayacakları hayvan çeşitliliğini doğal ortamlarında sunmaktadır. Doğal hayatın korunması ve hayvanlar alemine dair merak edilen tüm soruların cevabı burada yer almaktadır.

Moscow Mosque, şehirde yer alan en büyük cami olması ile büyük bir öneme sahiptir. 2015 yılında restorasyon çalışmaları ile yeniden açılan cami, hem şehre giden ziyaretçiler tarafından hem de bölgede bulunan Müslüman halk tarafından oldukça yoğun ilgi görmektedir.

Pula Arena, olağanüstü yapısı ve muhteşem deniz manzarasına sahip bir Roma kolezyumudur. Geçmişte 20.000 kişilik kapasitesiyle sahip olan yapı, günümüze ulaşmış son Roma arenasıdır. Pula Arena, inşa edildiği zamanlarda gladyatör dövüşlerine ev sahipliği yaparken; günümüzde konserler, film festivalleri ve çeşitli spor müsabakalarında kullanılmaktadır.

Rüzgarın ve dalgaların sesini eşi benzeri olmayan melodilere dönüştüren Deniz Orgu, Hırvatistan’ın Zadar kentinde bulunmaktadır. Başarılı bir Hırvat mimar tarafından tasarlanan Deniz Orgu, Adriyatik Denizi’nin kıyısında ziyaretçilerine müzikal bir ziyafet yaşatmaktadır.

Sant’ivo Alla Sapienza, İtalya’nın başkenti Roma’da yer almaktadır. Katolik kilisenin tasarımı için VIII Papa Urban Barberini tarafından Francesco Borromini görevlendirilmiştir. Francesco Borromini tarafından barok mimarisi ile tasarlanan Sant’ivo Alla Sapienza, 1642- 1660 yılları arasında inşa edilmiştir. Haneden süslemeleri ile dekore edilen ve eşsiz bir kubbeye sahip kilise, günümüzde turistlerin ilgisini çekmeyi başarmaktadır.