2024 Gezilip Görülmesi Gereken Kültürel Yerleri

 İsviçre’de Cenevre bölgesinde yer alan Leman Gölü oldukça büyük bir tatlı su kütlesidir. İçerisinde yapılabilecek aktiviteler hem su içinde hem de su dışında olarak ikiye ayrılmaktadır. Göl çevresinde tarihi kalıntılar ve kültürel mirasın içerisinde bulunan kasabalar yer almaktadır. Su sporları da farklı ücretler karşılığında uzun saatler boyu yapılabilmektedir.

İsviçre’nin Luzern kentinde yer alan Löwendenkmal bir kayaya oyularak yapılmış tarihi bir anıttır. Aslanın merkezde yer aldığı anıtta bir kalkan da bulunmakta olup İsviçre ile Fransa armasını temsil etmektedir. Vatandaşların desteği ile yapıldığı bilinen Löwendenkmal yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı bir gezi durağıdır.

Moskova Üniversitesi 1755 yılında Rusya’nın başkentinde bulunmaktadır. Ülkenin ilk akademisyeni tarafından kurulan okul aynı zamanda Rusya’nın ilk üniversitesidir. Geniş kadrosuyla 40.000 öğrenciye öğretim sunan Moskova Üniversitesi öğrenci ve ziyaretçilerine birçok ayrıcalık sunmaktadır. Devasa bir kampüs ve 4 müzeye sahip olan Moskova Üniversitesi  17 farklı alanda Nobel Ödülüne layık görülmüştür.

Budapeşte şehrinde bulunan Grassalkovich Sarayı 1745 yılında inşa edilmiş bir yapıdır. Özenle inşa edilen ve korunan bu saray Macaristan İmparatoriçesi Maria Theresia konutu olarak kullanılmıştır. Günümüzde müze olarak kullanılan cazibe merkezi Barok tarzıyla inşa edilmiştir. Geniş ve göz alıcı bahçesiyle de dikkat çeken Grassalkovich Sarayı her yıl binlerce ziyaretçi ağırlamaktadır.

Sofya Üniversitesi, Bulgaristan’daki en eski yükseköğretim kurumudur. Mimarisi, iç tasarımı ve tarihi ile ziyaretçileri kendine hayran bırakmaktadır. Sofya’ya gidenlerin mutlaka görmesi gereken tarihi yapılardan biri kabul edilmektedir. İçerisinde bulunan devasa mermer merdivenleri, tabloları, nostaljik masaları ile Sofya Üniversitesi ziyaretçilerden tam not alan bir gezi durağıdır

Sveta Bogoroditsa Kilisesi Bulgaristan’ın Plovdiv’in Eski Kent bölgesinde, şehrin yedi tepesinden biri olan Nebet Tepe’de yer almaktadır.  Yapı, ülkenin ikinci, şehrin ise en büyük kilisedir. İç mimarisi ile ziyaretçileri büyüleyen kilise kompleksi büyük bir incir ağacına ev sahipliği yapmaktadır. Tarihi, mimarisi ve büyüleyici atmosferiyle Sveta Bogoroditsa Kilisesi turistlerin ilgisini çekmektedir.

Nikola Nedkoviç Evi, Bulgaristan’da mimarisi ve tarihi ile öne çıkan yapılardan biridir. Bugün önemli etkinliklere ev sahipliği yapan bina, 1863 yılında inşa edilmiştir. Özellikle tasarımı ile dikkat çekmekte olup Bulgaristan’a gidenlerin mutlaka ziyaret etmesi önerilmektedir. Farklı renklerde anılan odaları,antika eşyaları ile Nikola Nedkoviç Evi turistler için merak uyandıran bir gezi rotasıdır.

Norveç’in Oslo şehrinde bulunan Ulusal Tiyatro, önemli kültür sanat duraklarından biridir. Birçok yerel eserin yanı sıra, dünyaca ünlü performansların sergilendiği tarihi bir yerdir. Ulusal Tiyatro sadece sanat meraklılarının değil Oslo’Ya giden herkesin görmesi tavsiye edilen bir destinasyondur.

Kon Tiki Müzesi Norveç’te yer almaktadır. Oslo kentindeki bu müze oldukça ilgi çekici bir deniz taşıtları koleksiyonuna sahiptir. Bunun yanı sıra tarihi de merak uyandırmaktadır. Müze,sergileri sayesinde yerli halkın ve turistlerin uğrak noktalarından biri haline gelmiştir.

Nejmeh Meydanı, Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta yer almaktadır. İç savaştan sonra restore edilmiş olup 2003 yılında halka açılmıştır. Lübnan Parlamentosu da bu meydanda bulunmaktadır. Tam ortasında yer alan Al-Abed adlı saat kulesi oldukça ilgi görmektedir. Nejmeh Meydanı; her yıl binlerce turistin ziyaret ettiği meşhur bir destinasyondur.

Rector Sarayı, 13. yüzyılda Hırvatistan’ın Dubrovnik şehrinde inşa edilmiştir. Geçmişte hükümetin merkezi ve Dubrovnik Cumhurbaşkanı’nın resmi ikametgahı olmuştur. Günümüzde, cumhuriyet döneminden kalma mobilyaları ve 15. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar tarihlenen sanat eserlerini görme imkânı sunan, Kültürel Tarih Müzesi’ne ev sahipliği yapmaktadır. Tarih ve sanat severlerin mutlaka ziyaret etmesi önerilmektedir.

Mirogoj Park Mezarlığı 19.yüzyıldan bugüne Zagreb’in en büyük kabristanıdır. Bir mezarlık olmasının yanında park olarak da kullanılması nedeni ile yaygın ve sevilen bir yerdir. Ljudevit Gaj’ın ölümünün ardından arazisinde yapılan işlemler sonucu bir yapı oluşturulmuş ve mezarlar da buraya konumlandırılmıştır. Mimarı Hermann Bolle olan mezarlık yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken bir destinasyondur.

Brezilya’da yer alan Praça XV, Guanabara Körfezi’ni çevreleyen Conde’nin bir parçasıdır. Meydanda beş metre uzunluğunda dev bir kaykayı temsil eden “Piskate” heykeli, Mestre Valentim Çeşmesi, Siyah Amiral, Dom João VI ve General Osorio’nun Binicilik Heykeli gibi önemli eserler yer almaktadır. Ayrıca Praça XV’de İmparatorluk ve Tiradentes Sarayı gibi birçok ilgi çekici mekânda bulunmaktadır.

Brezilya’nın başkentinde yer alan Guanabara Körfezi, 100’den fazla adaların bulunduğu bir okyanus koyudur. Ziyaretçilerine eşsiz bir doğa harikası görüntüsü sunan körfez, yunus, deniz kaplumbağası, balina ve çok çeşitli balıklara ev sahipliği yapmaktadır. Dünyanın en büyük doğal koyu olup  143 kilometre uzunluğu ile ziyaretçilerini kendisine hayran bırakmaktadır.

1903 yılında inşaatına başlanan yapı 8 yıl sonra tamamlanarak Eylül 1911’de ziyaretçilerine kapılarını açmıştır. Mimari açıdan oldukça zengin olan gösterişli bina, daima klasik sahnenin ötesine geçerek, Brezilya sanat tarihinin ana etkenlerinden biri olmuştur. Belediye Tiyatrosu, sanatsal çalışmalar, müzik, dans okulları ve düzenlenen birçok etkinliği barındırmaktadır.

Hong Kong’un gözde cazibe merkezlerinden olan Aberdeen, tekneleri ve rıhtımı ile ünlüdür. Bu muhteşem limanda huzurlu bir yürüyüşe çıkılabilmektedir. Öte yandan cezp edici bir dekorla süslenen tekneler ile gezintiye çıkılabilmektedir. Sahip olduğu güzellikler ve sunduğu imkanlar ile  Aberdeen yerli ve yabancı turistler için eşsiz bir tatil rotasıdır.

Baixa, Portekiz’in başkenti Lizbon’da yer alan merkezi bir mahalledir. Özenle dekore edilmiş pastaneler, eski tramvaylar, sokak sanatçıları ve çinili Art Deco vitrinler bölgeyi çekici kılmaktadır. Praça do Comércio, Santa Justa Elevator ve Rossio Meydanı bu mahalleye yolu düşen kişilerin mutlaka gitmesi tavsiye edilen yerler arasındadır.

Vila Viçosa’nın Ducal Sarayı, Portekiz’in başkenti Lizbon’un aynı isimle anılan  kasabasında yer almaktadır. Portekiz kraliyet ailesi cumhuriyet ilan edilmeden önce bu sarayda yaşamıştır. Portekiz mimarisinin eşsiz örneklerinden biridir. Lizbon’da ziyaret edilmesi önerilen sayılı yer arasındadır.

Sintra Kraliyet Sarayı, Lizbon bölgesindeki Sintra’da yer almaktadır. Mutfaklardan çıkan koni şeklindeki iki beyaz baca kasabanın sembolü olmuştur. Sarayın açılış saatleri mevsimlere göre değişse de her gün ziyaret edilebilmektedir. Bin yıllık tarihi keşfetmek isteyen turistler tarafından Sintra Kraliyet Sarayı yoğun ilgi görmektedir.

Estoril Portekiz’in Lizbon şehrinde yer alan bir kasabadır. İlgi çekici bu kasaba İkinci Dünya Savaşı’nda önemli kişilerin savaştan kaçmak için geldikleri bir sığınak haline gelmiştir. O dönemde yapılan birçok yatırım kasabayı zenginleştirmiş ve oldukça lüks bir tatil merkezi haline getirmiştir. Hayranlık uyandıran cazibe merkezlerine sahip olan Estoril her yıl binlerce turist ağırlamaktadır.