2024 Gezilip Görülmesi Gereken Kültürel Yerleri

Ulusal Modern Sanat Galerisi Hindistan’da bulunmaktadır. Dünyanın en büyük modern sanat müzelerinden bir tanesi olan galeri, 1954 yılında hizmet vermeye başlamıştır. Çağdaş akımların sanat eserlerine yansıtılmış olduğu bu ilgi çekici cazibe merkezi her yıl binlerce sanatseverle buluşmaktadır.

Hindistan’ın Jaipur şehrinde bulunan Jawahar Kala Kendra, kentin en önemli sanat ve zanaat merkezidir. Charles Correa tarafından tasarlanan Jawahar Kala Kendra’da Nevagraha inanışının etkileri açıkça görülebilmektedir.

Hindistan’ın Jaipur şehrinde bulunan Khole Ke Hanuman Ji Temple, Hindu tanrısı Lord Hanuman’a adanmıştır. Büyüleyici manzarası ile dikkat çeken tapınak, Hindu kültürünü en güzel haliyle ziyaretçileriyle buluşturmaktadır.

Chhatrapati Shivaji Maharaj Vastu Sangrahalaya, Mumbai’nin en popüler müzelerinden biridir. Hindistan’ın tarih öncesi dönemine ışık tutan müze, aynı zamanda modern tarzda birçok esere sahiptir. Çin, Tibet gibi farklı uygarlıklardan kalma eşyaların da sergilendiği müze, 50 bine yakın eseri ile sanatseverler başta olmak üzere tüm Mumbai turistlerini kendisine çekmektedir.

Shree Mahalakshmi Temple, Hindistan’ın Mumbai şehrinde yer almaktadır. Mimarisi, köklü tarihi ve büyüleyici atmosferi ile dikkat çeken tapınak, aynı zamanda yıl boyunca düzenlenen festivalleri ile de öne çıkmaktadır. Tanrıça Mahalakshmi’ye adanmıştır.

Hacı Ali Dergâhı, Hindistan’a bağlı Mumbai şehrinin güney kesiminde, Worli sahilindeki bir adacıkta bulunmaktadır. Bir cami ve türbe kompleksi olan bu yapı Mumbai’nin en tanınmış yerlerinden biridir. Özellikle mimarisi, tarihi ve manzarası ile ziyaretçileri büyülemektedir.

Jehangir Art Gallery, Hindistan’ın Mumbai şehrinde yer almaktadır. Mumbai sanatının en seçkin örneklerinin sergilendiği galeride fotoğraftan resme, heykelden ilgi çekici sokak sanatı örneklerine kadar pek çok eser görmek mümkündür. 167 metrekarelik bir alana yayılan Jehangir Art Gallery, bugün Mumbai’deki tüm sanatseverlerin gözdesidir.

Başlangıçta, Buckingham Sarayı’nın girişi olarak kullanılan Mermer Kemer Greenwich’den Kraliyet Ailesi üyelerinin törenler sırasında geçebilmesi için inşa edilmiştir.  Ancak,  1847 yılında kemer sökülüp Thomas Cubitt tarafından Hyde Park’ın kuzeydoğu köşesine yeniden inşa edilmiştir. Hyde Parkın İncisi olarak nitelendirilen kemer, turistlerin ziyaret etmek istediği mekânların başında gelmektedir.

Círculo de Bellas Artes, Madrid’de yer alan, 1880 yılında bir grup sanatçı tarafından kurulan sanat üzerine multidisipliner bir merkezdir. Edebiyat, plastik sanatlar, bilim, felsefe, sahne sanatları gibi pek çok akıme yer vermesi ile ön plana çıkmaktadır. Çatı terası da muhteşem manzarası nedeniyle birçok turist tarafından ziyaret edilmektedir.

İspanya’da bulunan Matadero Madrid, şehrin Arganzuela semtinde bulunmaktadır. Eskiden belediye mezbahası ve sığır pazarı olarak hizmet veren yapı günümüzde ise önde gelen kültür merkezlerinden biridir. 2006 yılından bu yana bir kültür merkezi olarak hizmet veren mekân sanatseverlerin uğrak noktası haline gelmiştir.

İspanya’nın Madrid şehrinde bulunan Sorolla Müzesi, 1932 yılında ziyarete açılmıştır. Mekân İspanyol ressam Joaquín Sorolla’nın eski evinden dönüştürülen önemli müze, mimar Enrique María Repullés tarafından yenilenmiştir. Müzenin ilk müdürlüğünü sanatçının oğlu Joaquín Sorolla García yapmıştır. Mekânda çoğunluğu Sorolla’ya ait olmak üzere birçok sanat eseri özenle korunarak sergilenmektedir.

Puerta de Toledo, 1827 yılında mimar Antonio Lopez Aguado tarafından yapılan tarihi bir kapıdır. Madrid’e inşa edilen son anıtsal kapı olması ve tarihte Endülüslerin şehre giriş bölgesinde yer alması açısından oldukça önemlidir. Geçmişte Endülüslerin başkentine eski giriş kapısı olmasıyla da Puerta de Toledo yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken bir destinasyondur.

Neptune Fountain, İspanya Kralı III. Charles tarafından yaptırılan ve Roma tanrısı Neptün’e adanmış tarihi bir çeşmedir. Süs havuzunun ortasında bulunan heykelde iki denizatının çektiği ve etrafı yunuslarla çevrili bir savaş arabası üzerinde tüm heybetiyle duran Roma tanrısı Neptün tasvir edilmiştir.

Museo Nacional de Ciencias Naturales İspanya’nın başkenti Madrid’de yer almaktadır. Bronz antika, heykel, madalya ve minyatür gibi farklı birçok türde eserin yanında çeşitli bitki ve hayvan kalıntılarının sergilendiği mekân, başkent Madrid’in en güzel müzelerindendir. Özellikle dinozor sergisi müzenin en ilgi çekici bölümleri arasındadır.

Museum of Fine Arts, Sevilla kentinde yer alan tarihi bir turistik mekandır. Burada, İspanyol sanatçılarının eserlerinin yanı sıra dünyanın dört bir yanından getirilen özel koleksiyonlar sergilenmektedir. Eskiden manastır olarak hizmet veren bu tarihi müze, her yıl binlerce sanatseveri ağırlamaktadır.

Valensiya kentinde bulunan Museu de les Ciències Príncipe Felipe, oldukça popüler bir gezi alanıdır. Dev bir balina iskeletine benzeyen dış görünüşüyle kendine hayran bırakmaktadır. Mekanı ziyaret edenler birbirinden eğlenceli interaktif programlarla hoşça vakit geçirmektedir.

Valencia Cathedrali, tarihi yapısı ve sadeliğiyle şehrinin en simgesel dini yapılarından birisidir. Katedral, yüzyıllar boyunca farklı ideolojilerin ve görüşlerin etkisi altında kalmıştır. Bu yüzden de farklı mimari tarzların örneklerini taşımaktadır. Valensiya’nın ünlü meydanlarını ziyaret edenler, bu dini yapıyı da görmeden geçmemelidir.

Valensiya şehrinde bulunan La Fabrica de Hielo, bölgenin kültürel etkinliklerin düzenlendiği popüler bir merkezdir. Eski bir buz fabrikasından kültür merkezine dönüştürülen yapı, günümüzde onlarca etkinliğin düzenlendiği yer olarak dikkat çekmektedir. Bölge halkı tarafından sıkça ziyaret edilen La Fabrica de Hielo, Valensiya’ya giden turistlerin de gözdesi konumundadır.

Madame Tussauds 1835 yılında  kurulmuş merkezi Londra’da bulunan bir balmumu heykel müzesidir.  Londra’nın en önemli turistik cazibe merkezlerinden biri olan müze bünyesinde bulunan eşsiz eserleri ile popülerlik kazanmıştır. Müzede ünlü isimlerin yanı sıra  popüler film ve televizyon karakterlerinin balmumu eserleri sergilenmektedir.

Londra Bilim Müzesi, 1857 yılından bu yana İngiltere’nin başkentinde yer alan en önemli kurumlardan biri olarak dikkat çekmektedir. Londra’nın en önemli turistik merkezlerinden biri olan müze, birbirinden ilgi çekici sergileri ile popülerliğini her geçen gün daha da artırmaktadır. 300.000’den fazla eser ile ziyaretçilerini bilim tarihinde eşsiz bir yolculuğa çıkarmaktadır.