2024 Gezilip Görülmesi Gereken Kültürel Yerleri

Volkspark Friedrichshain, insanların günlük hayatlarındaki yoğunluktan uzaklaşarak stres atabilecekleri kentsel bir parktır.  Berlin’in Friedrichshain semtinde bulunan yerel ve popüler bir dinlenme alanıdır. Prusyalı bahçe sanatçısı Peter Joseph Lenné’nin tarafından tasarlanmış ve Berlin belediyesi tarafından kurulmuştur. Yılın her saatinde erişime açık olup girişi ise ücretsizdir.

Berlin Dungeon, Berlin’in Orta çağ’dan 19. yüzyıla kadar olan korkunç tarihinin ilgi çekici şekilde aktarıldığı bir cazibe merkezidir. Gerçekçi setler, yetenekli oyuncular ve gerçek hayattan tarihi hikayeler aracılığıyla Berlin’in en karanlık günlerinin hayata geçirildiği bir yerdir. 4 mevsim boyunca her gün 11.00 ve 19.00 saatleri arasında ziyaret edebilmek mümkündür.

Berliner Unterwelten, Almanya’nın Berlin şehrinde konumlanan tarihi bir yeraltı müzesidir. Bu müzede Gesundbrunnen’deki sığınaklar ve Humboldthain uçaksavar kulelerine ait kalıntılar gibi sayısız ilgi çekici öğe bulunmaktadır. Yıl boyunca binlerce turisti cezbeden mekana giriş ücreti 12 euro olarak bilinmektedir.

Viktoriapark, Berlin’in Kreuzberg bölgesinde bulunmaktadır. Şelale ve Ulusal Anıt gibi önemli değerlere sahip bir yerdir. Berlin’in şehir içi en yüksek rakımına sahip yeri bir şehir parkı olmasıyla öne çıkmaktadır. Mevsim, gün ve saat sınırlaması olmaksızın ziyaret edilebilen Viktoriapark, bölge için turistik bir çekim alanı oluşturmaktadır.

Spandau Citadel, tarihi boyunca askeri bir kale olmak yanında kültür ve konser etkinliklerine ev sahipliği yapan mekan olarak dikkat çekmektedir. Berlin’de yer almakta ve Avrupa’nın en iyi korunmuş Rönesans askeri yapılarından biri olarak bilinmektedir. 16. yüzyıl kalesi olan Spandau Citadel bugün, ziyafetlerden konserlere kadar çok sayıda kültürel etkinliğe ev sahipliği yapmaktadır.

Stadel Müzesi, Almanya’nın Frankfurt kentinde yer almaktadır. Avrupa’nın en önemli sanat müzelerinden biri olan Stadel Müzesi, içerisinde barındırdığı pek çok ünlü eser ve koleksiyon ile her yıl yüz binlerce kişi tarafından ziyaret edilmektedir.

Hofbräuhaus am Platzl, Almanya’da bulunan eski bir bira evidir. Muhteşem Neo-Rönesans mimari tarzı ile hayranlık uyandıran binası ve iç mekan dizaynı göz doldurmaktadır. Hofbräuhaus am Platzl’da bulunan iç avlu, yaz aylarında bira bahçesi olarak hizmet vermektedir.

Almanya’nın Münih şehrinde bulunan Hellabrunn Zoo, 40 hektarlık bir alana sahiptir. 1911 yılında kurulan Hellabrunn Zoo, pek çok hayvan türüne ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle nesli tükenmekte olan hayvanları koruma altına alan Hellabrunn Zoo, bu hayvanların üremeleri konusunda da uzmanlaşmış bir ekibe sahiptir.

Nymphenburg Palace Park, Almanya’nın Münih şehrinde yer alan bir saray bahçesidir. Muhteşem mimari tasarımı ve etkileyici peyzaj çalışmaları ile adından sıkça söz ettirmektedir. Nymphenburg Palace Park, 18. yüzyılın başlarında Fransız Barok tarzı tasarımlara ve düzenlemelere konu olmuştur.

Eisbachwelle, ziyaretçileri için Münih şehrinin merkezinde sörf yapma deneyimi sunmaktadır. Eisbachwelle, Isar nehrinin bir yan kolu olan ve insan eli ile yapılan Eisbach’ın, sörf tutkunları için tasarlanan bölümüdür. Buraya fotoğraf çekmek ve sörf yapanları izlemek için pek çok ziyaretçi gelmektedir.

Odeonsplatz, tarihin izlerini taşıyan yapıların bulunduğu bir meydandır. Münih’de en önemli ve eski binaları içinde bulunduran Odeonsplatz’da tarihi yapılar göz kamaştırmaktadır. Özellikle Münih Rezidansı ile St. Cajetan Katolik Kilisesi’nin görkemli duruşları ve muhteşem mimarileri, bu eski meydanın tamamlayıcıları niteliğindedir.

Münih’te bulunan Olympiaturm, şehrin her yerinden görünen bir yüksekliğe sahiptir. 190 metre yüksekliğindeki gözlem platformuna sahip olan kule, eşsiz manzaralara tanıklık etmeyi sağlamaktadır. Kule içinde bulunan restoranda ziyaretçiler yemek yerken Münih’i ve çevresini izleyebilmektedir.

Münih için bir simge niteliğinde olan Chinese Tower, 25 metre uzunluğa sahip bir kuledir. Kule, yıl içinde Kocherlball gibi etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır. Öte yandan kule, turistlerin ve yerli halkın ilgi odağı olan büyük bir bira bahçesine sahiptir

Sea Life Munich, pek çok göl, nehir, deniz ve okyanuslardan getirilen su canlılarını sergilemektedir. Su dünyasını keşfetmek isteyen ziyaretçiler Sea Life Munich’i tercih etmektedir. Özellikle burada bulunan dokunma havuzları, ziyaretçilerin canlılar ile temas etmelerine olanak tanımaktadır.

Bavyera Dükü Maximilian I’in emri ile kurulan Hofgarten, şehrin ortasında yer alan muhteşem tasarımı ile dikkat çeken bir bahçedir. Bahçe çiçek tarhları, çakıl yolları, bakımlı çimenleri oldukça hoş bir görünüme sahiptir. Rönesans mimarisinin etkileri görünen peyzajı ile burası, şehrin gürültüsünden kaçmak ve dinlenmek için muhteşem bir yeşil alandır.

Almanya’nın Münih kentinde bulunan Königsplatz, 19. yüzyılda muhteşem bir plan ile tasarlanıp inşa edilen bir meydandır. Tarihi değerinin yüksek olduğu bu meydan neoklasizm mimarisi ile inşa edilmiştir. Meydanda yıl içinde çeşitli gösteriler, konserler ve festivaller gerçekleştirilmektedir.

Münih’te bulunan Isar Gate, şehri koruyan surların kapısıdır. Eski surlardan kalıntı olarak geriye kalan Isar Gate, olağanüstü şekilde korunmuştur. Günümüze kadar restore işlemlerine de tabi tutulan Isar Gate, gotik tarzı bir mimariye sahiptir. Isar Gate’nin sahip olduğu muhteşem kulede, iki adet saat bulunmaktadır. Bu saatlerin biri doğu tarafına diğeri ise batıya bakmaktadır.  

Dresden’in en ünlü anıtı olan Golden Rider, tarihi bir değere sahiptir. 18. yüzyıldan beri şehrin önemli bir simgesi haline gelen Golden Rider, yıllar içinde birçok kez restore edilmiştir. Bu restorasyon çalışmalarının en önemlisi 1950 yılında gerçekleşmiştir. Bu dönemde yapılan çalışmalar ile, anıtın altın varakları yenilenmiştir.

German Hygiene Museum, bilim ve tıp alanında son gelişmeler doğrultusunda ilerleyen bir müzedir. İnsan anatomisinin, hijyenin ve sağlıklı yaşamanın ön plana çıkarıldığı müzede, bilim üzerine sergiler de yer almaktadır. Ayrıca halkın doğru bilinçlenmesi için çeşitli etkinlikler de düzenlenmektedir.

Almanya’da bulunan Hamburg Dungeon, korku evi konsepti ile bulunduğu şehrin tarihindeki olayları ele almakta ve sergilemektedir. İlgi çekici olayları konu alan Hamburg Zindanı olarak da bilinen mekan tamamen şehrin tarihine adanmıştır. Tanıtıcı bir özellik taşıyan zindan macera ve heyecan seven ziyaretçilerin uğrak noktası olmaktadır.