2024 Gezilip Görülmesi Gereken Doğal Güzellikleri

Cavagrande Doğa Koruma Alanı, Siraküza’da yer alan, doğal güzellikleri ile ön plana çıkan bir alandır. Ünlü Grotto of the Brigands mağarası, yürüyüş parkurları, volkanik oluşumlar ve göletleri ile ziyaretçilerine muhteşem bir yürüyüş imkânı sunmaktadır.

Garda Gölü İtalya’nın Milano ve Venedik arasında yer alan önemli bir destinasyondur. Diğer göllere göre daha fazla aile ve spor dallarına odaklanmış olması alanı özel kılmaktadır. Ilıman iklimi sayesinde limon ve zeytin ağaçlarına ev sahipliği yapan yer, doğal güzellikleri ile cezbetmektedir. Ülkenin en büyüğü olan Garda Gölü, şehrin önemli turistik yerlerinden  biridir.

Vendome Fransa’nın Paris şehrinde bulunan ünlü bir kasabadır. Loir nehri boyunca uzanan kasaba, sakin ve huzurlu atmosferi ile tanınmaktadır. Kasaba, Orta çağ olarak tarihlenen bir çok yapıya ev sahipliği yapmaktadır. Eşsiz atmosferi ve tarihi değerleriyle Vendome, Paris gezisi esnasında görülmesi gereken bir duraktır.

Jardin des Plantes Fransa’nın Paris şehrinde bulunmaktadır. 2.5 hektarlık alana yayılan botanik bahçe, sahip olduğu doğal güzellikleri ve tarihi ile şehrin önemli cazibe merkezlerinin başında gelmektedir. Ziyaretçiler Doğa Tarihi Müzesi’nde doldurulmuş farklı hayvan çeşitlerini inceleyebilmekte ve aynı zamanda asırlık ağaçlar altında dinlenmenin keyfini çıkarabilmektedir.

Parc Monceau Fransa’nın Paris şehrinde bulunmaktadır. Şehrin zarifliğini yansıtan park 8,2 hektarlık alanında birbirinden farklı güzellikleri ziyaretçilere sunmaktadır. Özel alanları ile dikkat çeken park yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisini çekmektedir.

Jardin d’Acclimatation Fransa’nın başkeni Paris’de bulunur. 1860 yılında açılmış ve Fransa’nın en eski eğlence parklarından birisi olmuştur. Park içerisinde 500’den fazla hayvan, lunapark treni ve birçok restoran bulundurmaktadır. Park ziyaretçilerine sunmuş olduğu doğanın huzuru ve ihtişamı ile dünyanın dört bir tarafından ziyaretçi kabul etmektedir.

Parc Andre Citroen Fransa’nın Paris şehrinde bulunmaktadır. Park eski Paris Citroën araba fabrikasının sahasında yer almaktadır. 1992 yılında açılan 14 hektarlık yüzölçümü ile başkentin en yeni parklarından birisi olmaktadır. Ünlü peyzaj mimarları tarafından tasarlanmış Parc Andre Citroen doğanın en güzel manzarasını ziyaretçilerine sunmaktadır.

Almanya’nın Berlin şehrinde bulunan Tempelhofer Feld, geniş bir yeşil alan olması ve aktivite çeşitliliği ile oldukça popülerdir. Geçmişte havalimanı olarak kullanılan bu alan şu anda 300 hektarlık genişliğe sahip büyük bir şehir içi parkı olan Tempelhofer Feld’dir.

Aquarium Berlin, 1913 yılında inşa edilmiş ve ünlü hayvan biyoloğu Oskar Heinroth tarafından tasarlanmış popüler bir akvaryumdur. 20.000’den fazla hayvan ve tür çeşitliliğiyle öne çıkmaktadır. Yılın her günü açık olan akvaryum ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir.

Erholungspark Marzahn, benzersiz ve etkileyici atmosferiyle dünya çapında bir üne sahip bir kamu parkıdır. Japonya, Orta Doğu, Bali ve İtalyan Rönesansı gibi birçok farklı temaya sahip bahçeleri ile öne çıkmaktadır. Çiçek tarhları ve seyir alanıyla da cazibesini artıran park, Berlin’de huzurlu bir gün geçirmek isteyenlerin vazgeçilmez adresidir.

Volkspark Friedrichshain, insanların günlük hayatlarındaki yoğunluktan uzaklaşarak stres atabilecekleri kentsel bir parktır.  Berlin’in Friedrichshain semtinde bulunan yerel ve popüler bir dinlenme alanıdır. Prusyalı bahçe sanatçısı Peter Joseph Lenné’nin tarafından tasarlanmış ve Berlin belediyesi tarafından kurulmuştur. Yılın her saatinde erişime açık olup girişi ise ücretsizdir.

Britzer Garten, Berlin’de yer almakta olup doğası ve bakımlı bahçeleriyle meşhur bir peyzaj parkıdır. Ziyaretçilerine eğlence, spor, sağlık gibi farklı faaliyetlere katılma için imkan sunan bir alandır. Bu park Federal Bahçıvanlık Gösterisi için 1985 yılında oluşturulmuştur. Günümüzde ise eşsiz doğası, aktivite fırsatları ve konser etkinlikleri ile yoğun ziyaretçi çekmektedir.

Viktoriapark, Berlin’in Kreuzberg bölgesinde bulunmaktadır. Şelale ve Ulusal Anıt gibi önemli değerlere sahip bir yerdir. Berlin’in şehir içi en yüksek rakımına sahip yeri bir şehir parkı olmasıyla öne çıkmaktadır. Mevsim, gün ve saat sınırlaması olmaksızın ziyaret edilebilen Viktoriapark, bölge için turistik bir çekim alanı oluşturmaktadır.

1858’de açıldığı yıldan beri her sene turist akınına uğrayan Zoo Frankfurt, 11 hektarlık devasa bir alan kaplamaktadır.  Zoo Frankfurt yaklaşık 4500 hayvana ve 510 türe ev sahipliği yapmaktadır. Yılın her günü açık olan bu hayvanat bahçesi ziyaretçilerini birçok hayvanla bir araya getirerek güzel vakit geçirmelerini sağlamaktadır.

Almanya’nın Frankfurt kentinde yer alan Palmengarten Frankfurt, dünyanın birçok bölgesinden getirilmiş egzotik bitki ve ağaçlarıyla her yıl binlerce turist tarafından ziyaret edilmektedir. Almanya’nın en büyük yeşil alanlarından biri olan Palmengarten Frankfurt, içerisinde bulundurduğu yüzyıllık palmiye ağaçları ve çeşitli bitkileriyle ziyaretçilerine doğal bir ortam sunmaktadır.

Almanya’nın Königstein im Taunus kentinde yer alan Opel Zoo Frankfurt, Almanya’da hayvanat bahçesi denince akla gelen ilk yerdir. 1600 hayvan ve 220 türe ev sahipliği yapan Opel Zoo Frankfurt, sunmuş olduğu doğal ortam ve kolaylıklarla oldukça rağbet gören bir cazibe merkezidir.

Almanya’nın Münih şehrinde bulunan Hellabrunn Zoo, 40 hektarlık bir alana sahiptir. 1911 yılında kurulan Hellabrunn Zoo, pek çok hayvan türüne ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle nesli tükenmekte olan hayvanları koruma altına alan Hellabrunn Zoo, bu hayvanların üremeleri konusunda da uzmanlaşmış bir ekibe sahiptir.

Nymphenburg Palace Park, Almanya’nın Münih şehrinde yer alan bir saray bahçesidir. Muhteşem mimari tasarımı ve etkileyici peyzaj çalışmaları ile adından sıkça söz ettirmektedir. Nymphenburg Palace Park, 18. yüzyılın başlarında Fransız Barok tarzı tasarımlara ve düzenlemelere konu olmuştur.

Eisbachwelle, ziyaretçileri için Münih şehrinin merkezinde sörf yapma deneyimi sunmaktadır. Eisbachwelle, Isar nehrinin bir yan kolu olan ve insan eli ile yapılan Eisbach’ın, sörf tutkunları için tasarlanan bölümüdür. Buraya fotoğraf çekmek ve sörf yapanları izlemek için pek çok ziyaretçi gelmektedir.

Münih’te bulunan West Park, kurucusu Peter Kluska’nın Alplerin eteklerindeki manzaradan esinlenerek tasarladığı bir yeşil alandır. Parkı farklı kılan özellikleri arasında yapay tepeler, yapay göller, değişik kültürlere ait bahçeler bulunmaktadır. Burası özellikle çocuklu ailelerin vazgeçilmez bir cazibe merkezi konumundadır.