“Şövalyeler Adası” olarak anılan Rodos Adası Hakkında Bilgiler

Rodos Adası Hakkında

Rodos Adası Hakkında

117 dk'lık okuma
1672 kişi okudu

 Yunanistan’da “Şövalyeler Adası” olarak bilinen Rodos, tarihi yapılarıyla ve anıtlarıyla zengin bir geçmişe sahiptir. Rodos Adası, On iki adaların en büyüğü ve başkentidir. Türkiye’de Rodos olarak bilinen adanın ismi, Rhodes’tir. Adada yetişen çam ve servi ağaçları nedeniyle “Zümrüt Ada” olarak da bilinen Rodos’un, güneş tanrısı Helios ve su perisi Rhodos’un birleşmesinden doğduğu rivayet edilmektedir.

Rodos ile ilgili bilgiler bunlarla sınırlı değildir. “Güneş Tanrısı Helios Adası” olarak da bilinen Rodos Adası, eşsiz doğası ve sınırsız eğlenceleri ile tam bir turizm cennetidir. Ege Denizi’nin en güzel adalarından biri olan Rodos Adası; kristal berraklığında denizi, uçsuz bucaksız kumsalları, büyüleyici doğa manzaraları, zengin kültürü ile UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunmaktadır. Ortaçağ görüntüsünü koruması sebebiyle, adanın tamamı Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmiştir. Rodos’u ziyaret edenler, ada hakkında her şey konusunda bilgi sahibi olmak istemektedir.

Bizans Sanat Müzesi ve Rodos Arkeoloji Müzesi mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerdir. Rodos Adası’nda Roloi Saat Kulesi’nden Eski Şehir’in müthiş manzarası görülebilmektedir. Bu özellikleri nedeniyle Rodos Adası, her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilmektedir.

Rodos Adası'nın Tarihi

Rodos Adası’nın kuruluşu MÖ 8. yüzyıla dayanmaktadır. 

Efsaneye göre tanrıların en büyüğü olan Zeus, devlere karşı zafer kazanınca dünyayı Olympos tanrıları arasında paylaştırmaya karar vermiştir. Bir tek güneş tanrısı Helios’u unutan Zeus, denizin ortasında eşsiz güzellikte olan Rodos Adası’nı yarattığına inanılmaktadır.

Antik Dünya’nın Yedi Harikasından biri olan Rodos Heykeli ile ünlü olan ada, mitolojik efsaneleri nedeniyle Avrupa’nın en çok ziyaret edilen yerlerinden biridir.

Rodos’un ilk insanları Prehistorik Çağ’da yaşayan Telchineslerdir. Onları Asya’dan gelen Karyalılar izlemektedir. Daha sonra ise, Rodos’u çok önemli bir ticaret merkezi yapan büyük tüccarlardan oluşan Fenikeliler, adaya yerleşmiştir. Yüzyıllar boyunca farklı milletlerin himayesinde kalan Rodos Adası, Şövalyelerin işgaliyle karanlık günlerinden çıkmış ve stratejik ve ekonomik anlamda güçlenmiştir.

Şövalyeler döneminde sanat tarihi açısından pek çok önemli mimari yapıya sahip olan Rodos Adası, günümüze kadar bu eserleri korumayı başarmıştır. Zapt edilemez surları, kapıları, kiliseleri, hastaneleri, sarayları ve hanlarıyla 1988 yılında UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’ne girmiştir. Muhteşem konumu ve görkemli tarihi nedeniyle Rodos Adası, her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilmektedir.

Rodos Adası Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Rodos Adası’nın en belirgin özelliği, Mitolojik tarihidir. Adanın ortaya çıkışı ile ilgili efsaneler, insanların Rodos’u merak etmelerine neden olmaktadır. Ayrıca MÖ 300’lü yıllarda yapılan ve depremle yıkıldığı bilinen Antik Dünya’nın Yedi Harikasından biri olan Rodos Heykeli de, adanın en belirgin özelliklerindendir. Güçlü duvarları, zarif konakları, taş sokakları ve tarihi yapılarıyla tam bir peri masalını andıran Rodos Adası Eski Şehri, görülmeye değer bir yerdir.

Eşsiz plajları ve muhteşem denizi de Rodos Adası denildiğinde ilk akla gelenlerdendir. Faliraki, Tsambika ve Prasonisi Plajı, adanın en ünlü yerlerinin başında gelmektedir. Konumu, iklimi ve hava koşulları nedeniyle deniz turizmi adada çok uzun sürmektedir. Ünlü plajlarında bulunan kafe ve restoranlarında yapılan muhteşem deniz mahsulleri de sadece adada değil, tüm dünyada ünlenmiştir.

Birbirinden güzel ve eğlenceli festivallere ev sahipliği yapan Rodos Adası, keyifli bir tatil yapmak isteyenlerin ilk tercihleri arasında yer almaktadır. Özellikle Rodos Uluslararası Filmler ve Görsel Sanatlar Festivali ile tanınan ada, Akdeniz ve Balkanların tek çevreci film festivalidir. bu nedenle Rodos Adası denildiğinde ilk akla gelenlerden biri de bu festival olmaktadır.

Rodos Adası'na Gideceklere Tavsiyeler

Eşsiz tarihi ve doğal güzellikleri ile ziyaretçilerini büyüleyen Rodos Adası’na gidenlerin Ortaçağ şehri Eski Rodos’a kesinlikle gitmeleri önerilmektedir. 4 kilometre uzunluğundaki duvarları, taş sokakları ve tarihi eserlerini görmeden Rodos Adası’ndan dönmemek gerekmektedir. Osmanlı dönemine ait camiler ve hamamlar da mutlaka ziyaret edilmelidir.

Şövalyeler Sokağı da mutlaka gidilmesi gereken yerlerdendir. Eski Şehir’de bulunan bu sokakta Büyük Üstatlar Sarayı olarak bilinen ve müze olarak kullanılan bir kale bulunmaktadır. Ayrıca Mandraki isimli kasaba da, adanın görülmesi gereken yerleri arasındadır. Kafeleri, restoranları, kulüpleri ve geleneksel villaları ile muhteşem görünen bir sahil kasabasıdır.

Rodos Adası’nda hemen hemen her restoranda Yunan mutfağının en iyi örneklerine rastlamak mümkündür. Özellikle Greek Salad ve Moussaka yemeden ziyaretçilerin şehirden dönmemeleri gerekmektedir. Bunların dışında Souvlaki, Pastitsio, Tzatziki ve Saganaki gibi geleneksel yemekleri mutlaka tadılmalıdır.

Rodos Adası'na Giderken Alınması Gerekenler

Rodos Adası’nın taş sokaklarında uzun saatler yürüyebilmek ve turu daha keyifli hale getirmek için ziyaretçilerin yanlarında bulundurması gereken ilk şey, rahat yürüyüş ayakkabılarıdır. Ayrıca günlük kullanıma uygun ve kolay taşınabilir bir çantanın da olması, ada turunu daha konforlu hale getirmektedir.

İklimi nedeniyle yılın hemen hemen her ayında güneş kendini gösterdiğinden, mutlaka ziyaretçilerin yanlarına güneş kremi almaları gerekmektedir. Şapka ve güneş gözlüğü de Rodos Adası turunun olmazsa olmazlarıdır. Adada özellikle sahil kesimleri akşamları serin olabileceğinden bir hırka ya da şal alınması da iyi olacaktır.

Rodos Adası’nın sokaklarında rahatça dolaşmak ve hiçbir detayı kaçırmamak adına şehir haritası da, ziyaretçilerin yanlarında bulunması gerekenler arasındadır. Şehri gezerken fotoğraf çekimlerini cep telefonu ile yapacak olan ziyaretçilerin uzun yürüyüşleri esnasında şarjlarının bitmemesi için taşınabilir şarj aleti almaları da turlarını daha konforlu ve keyifli hale getirmektedir.

Rodos Adası Hakkında İlginç Bilgiler

Rodos Adası hakkında bilinmeyenler oldukça fazladır. Bunlardan en ilginç olanı, 1524 yılında İtalyan kâşif Giovanni da Verrazzano, Narraganaset Körfezi’nin girişinde bir ada keşfetmiştir. Bu adayı Yunanistan’da bulunan Rodos Adası’na çok benzettiği için adaya Rhode Island ismini vermiştir. Günümüzde Rhode Island, Amerika Birleşik Devletleri’nin bir eyaletidir.

Dünyaca ünlü aktör Anthony Quinn’in “Yunan Zorba” filmi Rodos Adası’nda çekilmiştir. Ünlü aktör film çekildiği sırada adada bulunan bir koyu çok sevdiğinden, bu koyun plajına Anthony Quinn Plajı ismi verilmiştir.

Yunan Hükümeti tarafından verilen bu isim, plajın dünya çapında ünlü olmasını sağlamıştır. Her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turist, bu ünlü plajı isminden dolayı ziyaret etmektedir.

Rodos Adası’nda çok sayıda kale bulunmaktadır. Yüzyıllar boyunca eşsiz konumu nedeniyle istila edilen adanın korunması için bu kalelerin inşa edildiği bilinmektedir. Kritinia Kalesi, Monolithos Kalesi ve Feraklos Kalesi harika manzaraları ile ziyaret eden turistleri adeta büyülemektedir. Şövalyeler tarafından eski bir Bizans kalesinin üzerine yapılan Archangelos ve Asklipio Kalesi’de adada mutlaka görülmesi gereken yerlerdendir.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Yunanistan Vizesi

Yunanistan’a seyahat etmeyi planlayanların, Schengen vizesine başvuruda bulunmaları gerekmektedir. Schengen vizesine sahip olanlar, Yunanistan’a 180 gün içerisinde en fazla 90 gün olmak kaydıyla seyahat edebilmektedir.

Sıkça Sorulan Sorular

Piccadilly Circus nerededir?

Regent Caddesi ile Green Park'a doğru uzanan Piccadilly Caddesi’nin kavşağı olan Piccadilly Circus, İngiltere’nin başkenti Londra’ya bağlı Westminster semtinde yer almaktadır.

Piccadilly Circus’taki en dikkat çekici yapı nedir?

Piccadilly Circus'un ortasında yer alan Shaftesbury Anıt Çeşmesi ve çeşmenin üzerinde yer alan Eros heykeli bu kavşağın en ikonik yapıları olarak nitelendirilmektedir.

Piccadilly Circus ne ile tanınmaktadır?

Piccadilly Circus, günümüzde Londra'nın başlıca alışveriş caddelerinden biri olarak kabul edilmekte ve birçok ünlü mağazaya ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca bünyesinde bulunan pek çok pub, kulüp ve bar ile eğlencenin de merkezidir. Bunlara ek olarak dünyanın en popüler müzikallerinden bazılarının sahnelendiği çok sayıda tiyatro da Piccadilly Circus’a oldukça yakındır.

Piccadilly Circus ziyareti için en uygun zaman nedir?

Piccadilly Circus, günün her saati oldukça canlı ve eğlencelidir. Fakat özellikle binaları süsleyen ışıklı reklam tabelalarının net bir şekilde görüldüğü akşam saatlerinde kavşak, büyüleyici bir görünüme sahip olmaktadır.

Piccadilly Circus ismini nereden almıştır?

17. yüzyılın başlarında terzi Robert Baker, saygın kişilerin boyunlarına taktığı “piccadilis” isimli giysileri Piccadilly Hall'dan satın almıştır. Piccadilly Circus ismi ise buradan gelmektedir.

Piccadilly Circus’taki en ünlü yerler nerelerdir?

Piccadilly Circus, alışveriş denince ilk akla gelen yerlerdendir. Kavşakta yer alan en popüler alışveriş mağazaları ise Lilywhites ve Fortnum & Mason’dur. Dünyaca ünlü müzikallerinin sahnelendiği; Prince of Wales, Leicester Square, Her Majesty’s ve Prince Edward tiyatroları ise bölgedeki diğer ünlü cazibe merkezlerindendir.

Piccadilly Circus neden çok önemlidir?

Piccadilly Circus, merkezi konumu ile Londra’nın en ünlü eğlence ve alışveriş mekânlarına ev sahipliği yapmaktadır. 1819 yılında kurulan Piccadilly Circus, günümüzde yerli ve yabancı pek çok turistin gözdesidir.

Piccadilly Circus ne zaman yapılmıştır?

Piccadilly Circus, Kral IV. George tarafından 1819 yılında yaptırılmıştır. Günümüzde Londra’nın en popüler yerleri arasındadır.