Fransa Gezilecek Yerler Listesi 2024

Her bir parçası ayrı önem taşıyan Chateau de Beauregard, Rönesans’ın ihtişamını gözler önüne sermektedir. İçerisinde barındırdığı birbirinden özel portreler ile de tarihe yolculuk yapma imkanı sunmaktadır.

Mimarının adıyla hayat kazanan ünlü yapıt Jacques-Gabriel Köprüsü, aldığı hasarlardan sonra bile günümüze ulaşmayı başarmıştır. Bu başarıyla birlikte tarihten izler bırakan muhteşem yapıt, görenleri kendisine çekmektedir.

Yenilikçiliğin adresi olan Fondation du Doute Müzesi, farklı tarzını ziyaretçilere sunmaktadır. Özgün sanat galerisi, çeşitli eksantrik sergiler ve daha birçok eserleri ile cazibe merkezi haline gelmektedir.

Koleksiyonların sergilendiği muhteşem sergi alanı olan Musee d’Histoire Naturelle, her yıl yüzbinlerce ziyaretçisini ağırlamaktadır. Hem doğal mirasa sahip çıkmak hem de bu kültürü devam ettirmek adına, çeşitli sergileri ziyaretçilerine sunmaktadır.

Balzac Park, Fransa’nın Angers şehrinde bulunan, ağaçlarla ve göletlerle kaplı, ücretsiz olarak herkes tarafından ziyaret edilebilecek bir parktır. Park içerisinde yürüyüş, koşu ve bisiklet gibi spor aktiviteleri yapılabilmekte ve parkta yaşayan hayvanlarla vakit geçirilebilmektedir.

Parc de la Garenne, Angers şehrinin merkezinde bulunmaktadır. Eğlence dolu aktivitelerin bulunduğu park, özellikle çocuklu aileler için ideal bir alan sunmaktadır.

Gaston Allard Botanik Bahçesi, Fransa’nın Angers şehrinde bulunan bir botanik parktır. 1863 yılında botanikçi Gaston Allard tarafından oluşturulan bahçeye ilerleyen yıllarda dört ayrı bahçe daha eklenmiş ve günümüzde binlerce bitkiye ev sahipliği yapan devasa bir botanik bahçe halini alması sağlanmıştır.

Angers şehir merkezinde bulunan Le Jardin du Mail, Fransız tarzında oluşturulmuş bir oyun alanı ve bahçedir. Özellikle yaz aylarında binlerce çiçeğe ev sahipliği yapan park, Angers ziyaretçilerine şehrin ortasında doğal bir alan sunmaktadır.

Fransa’nın Angers şehri yakınlarında bulunan Chateau de Pignerolle, teknoloji temalı çeşitli eserlerin sergilendiği İletişim Müzesi’ne ev sahipliği yapmaktadır. Geniş bir bahçe içerisinde yer alan Chateau, doğa, tarih ve sanatseverler için ideal bir duraktır.

Albertas Meydanı Albertas ailesine kalan miras ile birlikte şekillenmeye başlamıştır. 18.yüzyılın büyük bir bölümünde meydan yenilenme çalışmaları yapılmış ve yapıların cepheleri de değiştirilmiştir. Albertas Meydanı Barok tasarımının etkisini taşırken zarif balkonlar ve pencereler de bunlara eşlik etmektedir.

Dört Yunus Çeşmesi 1667 yılında Jean Claude Rambot tarafından tasarlanmış bir yapıdır. İnşasında Saint Baume taşı kullanılmış bu çeşme Barok sanatının en iyi bir örneği olarak öne çıkmaktadır. Bugün hala kullanılan çeşmede 4 adet yunus yer almakta ve su, bu yunusların ağzından çıkarak havuza akmaktadır.

Cardeurs Meydanı 1963 yılından beri bugünkü hali ile kullanılmaktadır. Özellikle çevresindeki yapıların cephelerinde birtakım restorasyonlar yapılarak bölge özgün bir hal almıştır. Meydanda pek çok kafe bulunmakta olup burada keyifli vakit geçirmek mümkündür.

Saint Sauveur Katedrali bir tapınaktan kiliseye döndüğü düşünülen bir yapıdır. Aynı zamanda forumda yer aldığı düşünülmekte olup Roma döneminden bir parçaya da sahiptir. Sırasıyla Romanesk ve Gotik mimarinin etkisi görülen Saint Sauveur Katedrali haftanın her günü ziyaretçilere açık bir yapıdır.

Société Industrielle de Mulhouse Fransa’da yer alan bir kuruluştur. Bu cazibe merkezi 1826 yılında genç sanayiciler tarafından kurulmuştur. Zamanla doğa bilimleri, güzel sanatlar, ticaret gibi alanlarda da komite oluşturan bu kuruluş günümüzde oldukça popüler bir cemiyet haline gelmiştir. Geniş bir kütüphaneye sahip olan Société Industrielle de Mulhouse her yıl binlerce ziyaretçi ağırlamaktadır.

Saint-Steffen Kalvinist Tapınağı Fransa’nın Mulhouse şehrinde bulunmaktadır. Meşhur yapı 12. yüzyılda inşa edilmiştir. Gotik mimari tarzına sahip olan tapınak birçok kez restore edilmiştir. Bunun yanı sıra yapı 97 metre ile şehrin en yüksek çan kulesine sahiptir.

Eşsiz manzarası ve tarih kokan yapıları ile Bonifacio Boğazı; canlı çeşitliliği en yüksek Akdeniz sahilidir. Denizi koruma altındadır ve Bonifacio, kireçtaşı ile granit kayalarla çevrili küçük bir liman kentidir. Ziyaretçiler; atlayış, dalış, sörf, kano gibi sporların yanında tarih gezileri yapmak için İtalya ve Fransa’nın kesişim noktası olan bu bölgeyi yılın her dönemi tercih etmektedir.

Regional Natural Park of Corsica, Fransa’nın, Korsika Adası’nın tam ortasında çok geniş bir araziye sahip tabiat parkıdır. Korsika Doğal Tabiat Parkı içerisinde bulunan koruma alanlarında hayvan türleri ve çeşitli yapılar yer almaktadır. Tabiat alanı ziyaretçilerine unutulmaz bir manzara sunmakta ve yaban hayatını sergilemektedir. Göller, dağlar, köyler ve yaşam alanlarından oluşan parkta doğal çeşitliliği en yakın şekilde görmek mümkündür.

Calvi Kalesi, Fransa’nın Korsika Adası’nda yer alan, denizin ortasında kayalıklarla çevrili, 13. Yüzyıldan kalma ve tarihi önemi yüksek bir yapıdır. Kalenin içerisinde tarihi önemi yüksek birçok mimari mekan bulunmaktadır. Calvi Kalesinde yılın belli dönemlerinde müzik festivalleri ve sergi düzenlenmektedir. Kaşif Kristof Kolomb’un evi ve eski Ceneviz valisinin sarayı gibi tarihi yapıları bünyesinde bulunduran kale, palmiye ağaçları ile çevrili devasa bir araziye sahiptir.

Fransa’nın Bonifacio komününde yer alan Kral Aragon Merdiveni’nin Neolitik çağdan kaldığı düşünülmektedir. Merdiven, kireç taşı kayalıklarına 45 derecelik açıyla 187 basamak olarak oyulmuştur. Tarihi merdiven, haftanın her günü belli saat aralıklarında ücretsiz bir şekilde ziyaret edilebilmektedir.

Rondinara Plajı, Fransa’nın Korsika Adası’nın güneyinde yer alan tertemiz, berrak ve kapalı bir koydur. Bu nedenle deniz oldukça sakin ve dalgasızdır. Üstelik koyun iki ucunda dalış yapmak için elverişli kayalık alanlar bulunmaktadır. Plajda bulunan yürüyüş parkuru sayesinde ağaçlık alandan gezmek ve muazzam manzaraya tanıklık etmek, yılın her günü mümkündür.